Orhan Pamuk’un Kar romanı ile aklıma düşmüştü Kars, bundan yıllar önce.

Sonra 2015 yılında, birlikte harika seyahat anılarım olan bir adamla gidiş-dönüş Kars uçak biletleri alıp planlama yapmaya başladık. Gelgelelim Kars seyahatinin tarihi geldiğinde, adam artık hayatımda yoktu; Avrupa uçuşları ise inanılmaz promosyonluydu. Kars biletlerimi Selanik biletine çevirip, görmek için öldüğüm Meteora’nın yolunu tuttum.

Aradan zaman geçti, Kars gündemimden düştü. Derken bildiğiniz gibi, sosyal medyada bir “Doğu Ekspresi” patlaması yaşandı. O fotoğraflara, videolara baktıkça, “Her işte bir hayır vardır, Kars’a uçakla gidip dönseymişim çok şey kaçırırmışım. Kars seyahati mutlaka Doğu Ekspresi de içermeli.” diye düşündüm. Ve böylece 2017’de “mutlaka ama mutlaka yapılacaklar” listemde Doğu Ekspresi ve Kars ilk maddeler arasında yerini buldu.

Şimdi çalışmakta olduğum şirkette “Buddy” uygulaması var. Şirkette çalışmaya başladığınız gün sizi “Buddy”nize teslim ediyorlar. O sizinle yemek yiyor, şirketi tanıtıyor, şirketteki gündelik hayata dair her şeyi öğretiyor. Bazı “Buddy”ler etkisiz eleman olsa da, benim Buddy’im bana sadece şirket içini değil; şirketin etrafındaki en iyi kanatçıyı ve tantuniciyi bile öğretecek kadar harikaydı. Böylece, ben şirkette bir yılı devirdiğimde, oryantasyon sürecim yıllandığında bile hep “Buddy”im olarak kaldı. Aramızdaki arkadaşlığın bir seviye atlaması ise, kesinlikle birlikte gittiğimiz Urfa seyahati ile oldu. O kadar keyifli bir seyahat yaptık ki birlikte, ben “Kars ve Doğu Ekspresi” planımdan bahsettiğimde ve Buddycim “Ben varım.” dediğinde o kadar içime sindi ki! Ajandalarımızı açtık, ikimize uyan tarihi belirledik. SONUNDA Kars’a gidiyordum!!

Bilirsiniz, birisiyle seyahate çıkmayı planladığınızda, ikinize de uyan ortak tarihi belirlemek en zor kısmıdır. Gerisi kolaydır. Uçak bileti almak on dakikalık iştir, iki tarafın içine sinen bir otel bulmak da öyle! Gelgelelim Doğu Ekspresi işin içindeyse, hiç o kadar kolay değilmiş.

DOĞU EKSPRESİ BİLETİ ALMAK NEDEN BU KADAR ZOR? NASIL BİLET BULURUZ?

Doğu Ekspresi biletleri 15 gün önce satışa açılıyor ve açılır açılmaz da yataklı ve kuşetli vagonların hepsi tükeniyor. Kars ve Doğu Ekspresi özellikle fotoğraf çekenler için bir vaha olduğundan dolayı tur şirketleri bunların tükenmesinde bir rol oynuyor; ama tek sebep de bu değil. Hem çok az sayıda yataklı ve kuşetli vagon var, hem de öğrenciler kalabalık gruplar halinde seyahat edip toplu alım yapıyorlar.

Biz günlerce gece ve sabah nöbeti tuttuk yataklıda yer bulabilmek için. Gerçekten ailemi, aralarda çok beklemeden, ama olası gecikmelerde sıradaki uçuşu da kaçırmayacak aralıklarla 3 aktarma ile en kısa sürede İstanbul’dan Bozeman’a uçuracak biletleri organize etmem bile Doğu Ekspresi’ne bilet almam kadar zor olmamıştı.

Twitter üzerinden yaptığım isyanlarda Ankara garından yardımcı olmayı öneren harika insanlar oldu; “Sezen aradaki farkı ödeyeyim uçakla git Allah aşkına yeter!” diye isyan eden arkadaşlarım da…

Sonunda başardık! Bunun için birkaç tüyoyu paylaşmaktan mutluluk duyarım:

1- Biletlerin 15 gün önceden satışa açıldığını bilmeniz oldukça önemli. Satışa henüz açılmamış bileti almaya kalktığınızda, “Biletler henüz satışa açılmadı.” gibi bir uyarı vermediği için sistem, çoğu kişi o biletleri tükenmiş kabul ediyor.

2- Tren biletinizi almadan uçak biletlerinizi almayın. Planlarınızı bulacağınız bilete göre bir gün önceye veya ileriye atabilecek kadar esnek olmanız size avantaj sağlar.

3- Yataklıyı boşverin, kuşetli biletlere odaklanın. Hem daha konforlu, hem bilet bulması daha kolay.

“Kuşetli nedir?” diyeceksiniz muhtemelen, ben de Doğu Ekspresi’ne merak salana kadar bilmiyordum. Trende üç kısım var: Bunlardan ilki pulman. Otobüs gibi yanyana dizilmiş koltuklardan oluşan kısım. Doğu Ekspresi hattının tamamını kat edeceklerden ziyade, iki şehir arasında birkaç saat yolculuk yapacaklar tarafından tercih ediliyor. “İndi-bindi” yolcu olarak adlandırılıyorlar.

İkincisi yataklı. İki tane ranza yatak, bir de koltuk var. Tek kişi seyahat edecekseniz çok avantajlı, çünkü bir bilet alıp, kabini kapatabiliyorsunuz. İçinde bir de lavobo mevcut.

Üçüncüsü kuşetli. Kuşetliler dört kişilik. Karşılıklı ikişer kişilik koltuktan oluşuyor. Koltukların üzerinde açılır kapanır iki ranza var, alttaki iki koltuk da yatağa dönüşüyor. Kuşetlide dört kişi oturacak ve dört kişi yatacak yeriniz var.

İki kişi seyahat ediyorsanız, benim size tavsiyem yataklıyı boşverip, kuşetliyi kapatmanız. Yani kişi başı 2 tane kuşetli bileti almanız. Yataklıdan biraz pahalıya -kişi başı 100 TL- geliyor; ama çok daha konforlu ve keyifli oluyor bu. Çünkü yataklıda tek bir koltuk olduğu için, yatakları açmadığınız sürece yanyana oturup seyahat ediyorsunuz. 2 kişi kuşetliyi kapatırsanız, iki koltuğunuz, iki de yatağınız oluyor mis gibi. (Aşağıdaki fotoğraftaki gibi, herkesin bir yatağı, bir de ister ayaklarını uzatıp uzanarak manzarayı izleyeceği, ister oturabileceği iki kişilik koltuğu oluyor.)

Dört kişi seyahat edecekseniz de, bence iki kuşetli kapatın. Çünkü yol uzun, alan dar. İstediğinizde bir araya gelir dördünüz sohbet eder oturursunuz, istediğinizde biraz ferahlığa kavuşursunuz.

4- Doğu Ekspresini gidişte değil, dönüşte kullanın.

Gitmeden önce ne kadar blog yazısı varsa, ne kadar kitap varsa okudum. Tur şirketlerinin programlarını inceledim. Herkes Doğu Ekspresi ile gidiş, uçakla dönüyor. Bence büyük saçmalık! Tam aksini yapın. Hem bilet bulmanız daha kolay olur, hem de enerjinizi daha iyi yönetmiş olursunuz.

Çünkü Kars ve çevresinde gezilecek çok fazla yer var. Soğuk bazen yorucu oluyor. Giderken ne kadar yüksek enerjiyle giderseniz, o kadar avantajlı olursunuz. Trende yorulup gitmek yerine, uçakla gidip tam enerji ile seyahate başlamak avantaj sağlar. Dönüşte tren ile dönmenin de iki ayrı avantajı var. Birincisi Sarıkamış’ta kayak yapıp, uçak için tekrar Kars’a geri dönmenize gerek olmadan Sarıkamış’tan Doğu Ekspresi’ne binebilirsiniz. Hem de Kars ve Sarıkamış’ta bütün fiziksel gücünüzü tüketmişken, yayılarak ve keyif alarak İstanbul’a dönmeden biraz dinlenmiş olursunuz.

İDEAL ROTA NASIL OLMALI?

Günleri programınıza göre kaydırabilirsiniz elbette ama bizim rotamız şu şekildeydi, olabilecek her şey içine sığdı. Enerji ve zamanımızı da çok iyi yönetmemizi, her şeyin keyfini sürmemizi sağladı. Hiç herkesin yakındığı “turist kalabalığı” ile de karşılaşmadık.

Perşembe: İstanbul – Kars uçuşu. Kars şehir merkezi gezisi. Kars Kalesi. Peynir alışverişi. Lokal lezzetlerin tadımı.

Cuma: Ani Harabeleri ve Çıldır Gölü. Hatta Doğu Beyazıt Ishak Paşa Sarayı. Akşam Kafkas Dansı gösterisi.
Herkes buralara cumartesi günü gidiyor. Biz hem Ani Harabeleri’nde, hem de Çıldır Gölü’nde tek başımıza olmanın keyfini sonuna kadar sürme şansı yakaladık.

 

Cumartesi: Sarıkamış – Kayak Merkezi

Pazar: Doğu Ekspresi

Biz Sarıkamış’tan Kayseri’ye kadar trenle geldik. Hava karardıktan sonra, manzara filan kalmıyor malum izlenecek. Kayseri’den de sabah ilk uçakla İstanbul’a dönüp, doğrudan şirketin yolunu tutmak mümkün oldu. Yıllık izinden tasarruf.

Kışın Kars’ı deneyimlemek istiyorsanız, elinizi çabuk tutmanızda fayda var. Marttan sonra, Doğu Ekspresi de bu kadar güzel olmayacak, donmuş Çıldır Gölü ve karlar altında Ani Harabeleri’ni deneyimlemeniz de… Siz biletlerinizi organize edin, ben her günümüzden ayrı ayrı bahseden yazıları ardı ardına yayınlıyor olacağım. Masalsı bir deneyim olacağından, çok etkileneceğinizden emin olabilirsiniz!

Keşfederek kalın!