Fas – 9: Masmavi şehir Chefchaouen

CTM otobüs şirketi ile hiç bir problem yaşamadan dört saatlik bir yolculuk sonunda gece vakti Chefchaouen’de otobüsten iniyoruz.

Türkiye’de ne yazık ki artık kullanılamayan booking.com’a şükranlarımızla, yolda gelirken değerlendirmelere bakıp kendimize merkezi konumda ve ucuz bir otel ayarlamış haldeyiz. Haritayı açıp bakıyoruz, olduğumuz yer ile otelin arası 2 kilometre.

“Taksi taksi?” diye sorarak yanımıza gelen adama, otel adresini gösteriyoruz. 100 MAD istiyor. Yaklaşık 35 TL’ye tekabül eden bir miktar bu, ödenmeyecek afaki bir rakam değil; ama biz bir haftadır Fas’tayız. O mesafeye en çok 20 MAD ödeneceğini pekala biliyoruz. Diğer turistler bu rakamları kabul edip taksilere doluşup gittiğinde, biz kocaman valizlerimiz ile orada kalakalıyoruz.

IMG_9663.JPG

Adamla pazarlığı uzatmıyoruz, “En çok 20 MAD öderiz.” diyip kestirip atıyoruz. Adam 20 MAD’ı kabul etmediği gibi, peşimizden de ayrılmıyor. Otoyol gibi bir yolun kenarındayız, gece yarısı, elimizde kocaman valizler var. Adam sonunda 100 MAD’a razı olacağımızdan oldukça emin o yüzden.

Gülüyoruz, “Yemeyiz.” diyoruz Türkçe ve elimizdeki valizleri sürükleyerek terminalden ayrılıp otoyola çıkıyoruz. Adam hala peşimizde. Geçen ilk taksiyi durdurup, otel adresini gösterip, “Ne kadar?” diye soruyoruz. “15 MAD” diyor adam, hemen valizleri bagaja yükleyip biniyoruz.

Terminal taksicileri avaz avaz Arapça bir şeyler bağırırken, hareket eden taksinin camından sarkıp, avaz avaz “Yallah yallah!” diye bağırıyoruz. Taksici kahkahalar atarken, bizle Arapça konuşmaya başlıyor, “Bilmiyoruz Arapça.” diyoruz. Adam şoka giriyor, “Arapça bilmiyorsunuz ve ilk defa Chefchaoen’e geldiniz öyle mi?” diye soruyor. İngilizce “Evet!” derken gururla ve kikirdeyerek arkamıza yaslanıyoruz.

Fas adaptasyonunda Nirvana’ya ulaşmış haldeyiz.

IMG_9910.JPG

Mavi şehire girdiğimiz anda büyüleniyoruz. Butiklerin sunumları şahane ve gerçekten her sokak masmavi. Biz valizlerimizi çekiştire çekiştire büyülenmiş halde etrafı izleyerek yürürken, bir adam geliyor, “Ben otelin sahibiyim. Bu taraftan. “diyor. Adam o kadar paspal halde ki, biz klasik adres gösterip para isteyecek biri sanıp, adamı başımızdan kovalıyoruz. En sonunda oteli bulduğumuzda bakıyoruz, aynı adam. Gerçekten otelin sahibiymiş.

Kocaman odamıza yerleşiyoruz. Benim yatağımda bir yastık var, iki kişilik yatağı boydan boya kaplıyor. Gülüyoruz, “Bir yastıkta kocayın inşallah yastığı bu galiba”. Odadaki pek çok eşya, aşırı gösterişli, aşırı renkli. Sanki Fas’ta değil, Hindistan’dayız. Saatlerce o odada oturup, saatlerce her şeye gülebiliriz; ama karnımız aç.

IMG_9570.JPG

Kendimizi sokağa bırakıyoruz. Tezgahlarda salyangozlar satılıyor, herkes iştahla bunları yiyor. Ama cesaret edemiyor, bir otelin terasındaki restoranda oturup, tavuklu couscous söylüyoruz. Aşırı tarçınlı ve aşırı büyük porsiyon olmasına rağmen, karnımızı doyuruyor. Şikayetimiz yok. Kendimizi uykuya teslim ediyoruz, o masmavi sokakları gündüz gözüyle görmek için o kadar heyecanlıyız ki!

IMG_9593.JPG

Sabah uyanıp, otelimizin terasında kahvelerimizi içtikten sonra, hiç bir haritaya bakmadan keyfimize göre şehrin sokaklarında yürümeye başlıyoruz. Gerçekten etrafı surlarla çevrili bu şehirde, mavi olmayan hiç bir şey yok. İnanılmaz; ama bütün duvarlar, elektrik kutuları her şey masmavi.

IMG_9681.JPG

IMG_9807.JPG

IMG_9630.JPGIMG_9813.JPG

IMG_9728.JPG

IMG_9833.JPG

Yürürken arada sırada, çeşitli kapılara denk geliyoruz, kapıların dışına çıkıldığı anda mavi bitiyor ve cazip hiç bir şey yok. Aynen geri girip, kendimizi tekrar masmavi sokaklara bırakıyoruz.

IMG_9893.JPG

Bütün sokakların mavi olmasına ilişkin iki ayrı rivayet var: Bunlardan ilki mavinin sivrisinekleri uzak tutuyor olması. İkincisi ise, Hitler döneminde buraya kaçıp yerleşen çok sayıda Museviler tarafından, göz yüzü ve cenneti sembolize edip spiritüel hayatı hatırlattığı için maviye boyanmış olduğu. Aradan uzun yıllar geçmiş olsa da, bu şehrin turistik özelliği haline gelen bu maviyi hiç bozmuyorlar.

IMG_9602.JPG

IMG_9905.JPG

IMG_9914.JPG

IMG_9684.JPG

Saatlerce mavi sokaklar arasında yürüdükten sonra, yine bir kapıya ulaşıyoruz. Bu sefer dışarıda, bir dere ve derenin etrafına kurulmuş bir cafe var. O kadar terlemiş haldeyiz ki, karşı koyamıyoruz. Derenin içindeki sandalyelere oturup, birer portakal suyu söylüyoruz. Keyfimize diyecek yok.

IMG_9790.JPG

 

Sonra tekrar mavi sokaklara giriyoruz. Chefchaoen kesinlikle Fas seyahatinde bir gün ayrılmayı hak eden, sıra dışı ve çok fotojenik bir şehir. Bir gün de şehrin altını üstüne getirmek için oldukça yeterli.

Bizim artık oradan Türkiye’ye uçacağımız nokta olan Casablanca’ya dönmemiz gerekiyor; ama otobüsler yalnızca sabah çok erken saatlerde. O yüzden o geceyi de orada geçirmeye ve sabah erkenden kalkıp, terminale gitmeye karar veriyoruz. Bu yüzden otelde kalışımızı bir gece daha uzatıyoruz.

IMG_1895 2.JPG

Akşam midemizi patates kızartmalarıyla doldururken, keşke bir soğuk bira da olsaydı diye düşünürken, müzik yaparak masaları gezen yaşlı bir dedeyle tanışıyoruz. Herkes göz ucuyla onu dinlerken, biz oturduğumuz yerde dans etmeye başlıyoruz. Dede bize bayılıyor. Ortak bir dilimiz olmamasına rağmen; onun kahkahaları bizimkini, bizim kahkahalarımız onunkini büyütüyor.

Kalktığımızda içimizde büyük bir hüzün, Fas seyahatimizin en sonuna geliyoruz.

Fas – 9: Masmavi şehir Chefchaouen” üzerine 8 yorum

  1. GökkuşağıDosyası dedi ki:

    Sezen’cim harika bir seri olmuş! Özellikle biriktirip iki seferde okudum hepsini. Anılarınız, senin yazımın, fotoğraflar, hepsi nefis. 🙂 Ellerine, ayaklarına, kalemine sağlık! 😉
    Sevgiler,
    Eylül.

    Beğen

    • Sezen dedi ki:

      Eylülcüm, çok teşekkür ederim. Nasıl mutlu ettin beni. Fas ruhumda kalbimde gerçekten iz bırakan bir seyahat oldu. Bunu bir şekilde aktarmayı başarabildiysem ne mutlu bana.

      Kocaman sevgiler,

      Beğen

  2. Müge dedi ki:

    Bu hafta gideceğim Fas seyahatimin önce ilham yazısı oldu. Şimdi dönüp seriyi tekrar okuyup notlar aldım. Hepsi çok işime yarayacak eminim.eline sağlık.

    Müge

    Beğen

    • Sezen dedi ki:

      Merhaba Müge!

      Ah şu an çok imrendim, keşke ben de şimdi yeniden gidiyor olsam!! Çok harika bir seyahat diliyorum. Kocaman sevgiler, sana da, Fas’a da…

      Beğen

Yorum bırakın