Bu yaz boyunca akılları baştan alacak sıra dışı istikametlere seyahat etmedim; ama gittiğim her yerde hayal ve tahmin ettiğimden çok çok daha keyifli vakit geçirdim.

Sürekli yüzümde kocaman bir gülümsemeyle, “Çok şanslı bir kadınım be ben.” diye düşündüğüm ve her bir detayını hafızama kazımak istediğim anlar yaşadım.

Kaş da kesinlikle bu yaz yaptığım muazzam güzel tatillerden biriydi. Telefonumdaki fotoğrafları arşivlerken, çektiğim videoları gülerek izledim, her hücremle o anlara geri ışınlanmayı istedim.

Kaş Ruhu 

Kaş’ı güzel yapan ve diğer tatil istikametlerinden ayıran en temel ne mekanları, ne restoranları ne de beachleriydi. Çeşme ve Bodrum’un yükselttiği çıtaları göz önünde bulundurursak, Kaş’ın bu açıdan vasat olduğunu bile söyleyebiliriz.

Diğer yandan, Kaş’ın diğer tatil istikametlerinden bambaşka bir ruhu var.

Bir kere küçük bir yer, transfer veya ulaşım derdiniz olmadığı için, planlama zorunluluğu ve organizasyon telaşına hiç girmiyorsunuz, tamamen keyfinize göre tatil hissi yaşıyorsunuz. Gidilecek mekan sayısı çok az olduğu için, oradaki herkesle hızlıca kaynaşıyorsunuz. Ve daha ikinci günde kendinizi uzun zamandır orada yaşıyormuş gibi hissediyorsunuz. Garip bir aidiyet ve aşinalık hissi uyandırıyor Kaş.

Alkol hem çok ucuz, hem de taze meyve suları ile gerçekten lezzetli kokteyller hazırlandığı için herkes sürekli çakırkeyif ve eğlenmeye hazır halde geziniyor ortalıkta. Cin mandalina, gelincik votka, nar jack, kekikli margaritha derken sürekli sağlıklı bir şeyler içtiğin yanılgısına kapılıyorsun, daha güneş batmadan yüzünde bir sırıtma beliriyor.

Kaş’ın neden kız kıza tatil için ideal bir istikamet olduğundan ve beach’lerden bahsetmiştim. Gün batımından sonrası için tavsiyeleri de buraya konduralım.

Deniz faslını kapattıktan sonra, Derya Beach’te happy hour’a katılmak ve jack nar içerek güneşi batırmak Kaş’ın olmazsa olmazı. Duş almadan, tuzlu saçlarla, bikininizin / mayonuzun üzerine geçirdiğiniz birkaç parça kıyafetle…

Akşam Yemeği 

Akşam yemeği için çok fazla tavsiye gelmişti bize. Biz de bunlar, özel keşiflermiş gibi özenle not etmiştik hepsini ve ardı ardına rezervasyonları yaptırmıştık. Sonra şunu fark ettik ki, aslında hiç araştırma yapmasanız bile, zaten yoldan yürürken göreceğiniz mekanlar size tavsiye edilenler. Hepsi de üç aşağı beş yukarı da aynı kalitede. O yüzden çok telaşa kapılmanıza, bir yerde yer bulamazsanız heyecanlanmanıza hiç gerek yok. Hatta biz çoğu akşamımızı, akşam yemeğini pas geçerek, Derya Beach’te happy hour’da bir şeyler atıştırarak geçirdik.

Mutlaka gidin diyeceğim restoran kesinlikle Tzatziki Meyhane. Deniz manzarası olmaması tek eksiği, ama servis kalitesi ve meze lezzeti olarak başı çeker.

Yediğimiz bütün soğuk mezeler o kadar lezzetliydi ki, ara sıcağa geçemedik bile. Kaş’a yolunuz düşerse buranın mezelerini tatmanızı şiddetle tavsiye ederim. Özellikle soğuk büfesinde bulunan ama kızartılıp getirilen sebzelere sarılı deniz ürünleri mutlaka denemeniz gerekenlerden.

Bize en çok tavsiye edilen restoranlardan biri olan Nereid‘in ise harika bir manzarası var.

Levrek simit sıradışı bir lezzet olduğu için denemeye değer. Ancak bu restorandaki servis kalitesi ve diğer mezelerin lezzeti çok vasattı.

Nereid, bu kadar çok tavsiye edildikten sonra, bizi hayal kırıklığına uğratan mekanlardan biri oldu. Daha masanıza geçmeden “yoğunluk sebebiyle” bütün gece boyunca yemek istediğiniz her şeyi seçerek sipariş etmeniz bekleniyor. Sonrasında da rakı ile yiyeceklerin senkronizasyonu da asla sağlanamıyor. Gece boyunda masamızda hep bir şey (buz, tuz, yiyecek, rakı) eksik kaldı.

Bir de Kaş’ta yemek denildiğinde ilk akla gelen istikamet olan Zaika‘dan bahsetmeden geçemeyeceğim. Burası o kadar çok tavsiye edilmişti ki, rezervasyon yaptırabilmek için çok uğraştım. Ulaşabildiğim tek şey “önümüzdeki üç ay boyunca dolu olduklarını belirten ses kaydı” oldu.

Michelin star restoranların bile masaları aylar öncesinden dolmasına rağmen, her zaman “barda ağırlamayı” teklif etmelerinin yanında Kaş’ta bir restoranın bu tavırda olmasını ben hiç sevmedim açıkçası. O yüzden de biraz önyargılı gittiğimi belirtmeliyim.

Nitekim de saat 19:00’da giderseniz, rezervasyonlar 20:00 sonrasında başladığı için gayet içeri girip yemeğinizi yiyebiliyorsunuz. Kalabalık bir ekip değilseniz, bir saat de burada yemek yemek için gayet ideal bir süre. O yüzden bana sorarsanız hiç rezervasyon ile uğraşmadan, denizden çıktıktan sonra 19:00’da çat kapı gidin.

Gidip denemeseydim, çok içimde kalacaktı bu kadar methedildikten sonra, ama gittikten sonra şunu söyleyebilirim: Güzel, ama “mutlaka gitmelisin!!” biçiminde abartmaya da gerek yok.

Çok güzel bir bahçesi var. Etleri gerçekten çok lezzetli. Mesela hakkını teslim etmem lazım; Ali Nazik, İstanbul’da hiç bir yerde bulamadığım lezzetteydi. Pamuk gibi kokusuz bir eti vardı. Diğer yandan, Doğu’ya seyahat ederseniz her yerde bulabileceğiniz kalitede. Kaş’a gitmişken mutlaka yapılması gereken bir şey olduğunu düşünmüyorum bu restorana gitmenin.

Son olarak da personel ve servis kısmına bir tek ben mi bu kadar takılıyorum diye düşünmeden edemiyorum. Örneğin böyle özenli ve yer bulunamayan bir yere gittiğimde, “Mezelerden size özgü tavsiye edeceğiniz ne var?” diye sorduğumda, Kaş’ta her mekanda zaten bulunan “Atom” cevabını almayı kabul etmiyorum ben.

Her akşam rakı meze yapmak istemezseniz çok güzel ve lezzetli bir alternatif olduğunu kabul ederek, lezzetli etinin hatırına tavsiyelerim arasına ekliyorum.

Gece Hayatı

Kaş tatilcileri için geceye başlama noktası genellikle No:11.

Türkçe pop şarkılar çalıyor, ağırlıklı olarak 90’lar, arada bir kaç tane daha yenilerden. Kendinize güzel bir yer bulmak isterseniz 22:00 civarında gitmenizi tavsiye ederim; çünkü gece yarısına doğru iğne atsan yere düşmeyecek bir kalabalıklık seviyesine ulaşıyor.

Biz iki gece boyunca o kadar çok eğlendik ki burada; son gün sabah önünden geçerken içimizi gerçekten bir hüzün kapladı.

Kaş’ta ikiden fazla gece geçiriyorsanız, her akşam aynı şarkılar çaldığı için, burada ikinci günden sonra ilk gecelerdeki kadar çok eğlenmeyeceğiniz muhtemel. 

Diğer bir alternatif de Echo. Buranın oldukça keyifli bir bahçesi var, iç kısımda da konserler yapılıyor. Biz gittiğimizde Pinhani’ye denk geldik. Birsen Tezer ve Bülent Ortaçgil de burada sıkça sahneye çıkan diğer isimlerden.

Gece 12:00’den sonra ise istikamet Aylin Aslın’ın mekanı Gagarin. Terasta konumlandığı için püfür püfür esen, saat 24:00’te kapıdan girdiğinizde “Eee boş burası.” demenize kalmadan birkaç dakika içinde dolan mekanlardan. Cin tonik 35TL! Sırf bununla bile tavladı beni. Dans ettiren her türde parça çalıyor. Gece 02:00’ye kadar devam ediyor.

Saat 2:00’den sonra eğlenmeye devam etmek isterseniz, meydanda sokakta bira içip dans edenlere katılabilirsiniz.

Kaş’ta çok merak ettiğim birkaç cafe ve restorana uğramaya bu sefer vakit bulamadım. Bir daha gitmek için bahane olarak saklıyorum onları.

Bu saydığım yerler dışında, kahve için Sankofa; dondurma için Karavan aklınızın bir kenarında bulunsun.

Kahkahalarla ve dans ederek kalın!