Cape Town: Biz Neden Gittik? Ne Beklemeli? Gitmeden Bilmeniz Gerekenler

Bu da artık her seyahatimden sonra bir klasik yazı haline geldi. Mısır, Tunus ve Brezilya‘dan sonra Cape Town versiyonu da karşınızda.

Bayram tatili yaklaşırken, “gidilecek yerler listemiz” ile uçak biletleri fiyatlarını kıyasladığımızda listemizdeki istikametler arasındaki fiyat olarak en avantajlı yer Cape Town olduğu için tercihimizi Cape Town’dan yana yaptık.

Cape Town’a neden gitmeli? Çünkü herkese ve her zevke göre bir şeyler sunan dolu dolu bir şehir. Güzel mekanlarda takılıp, şık ortamlarda güzel kokteyller mi içmek istiyorsunuz sizi günlerce oyalayacak mükemmel seçenekler var. Doğaya mı meraklısınız, size harika manzaralarla pek çok yürüyüş rotası da burada. Hayvanlara mı meraklısınız? Foklar, penguenler Cape Town’da her yerde. Mimari mi ilginizi çekiyor, Cape Town mimari ile anılan bir şehir olmaması karşısında açıkçası ben şaşkınım, mimari açıdan harika binalarla dolu. Alışveriş mi istiyorsunuz, başka yerde bulamayacağınız çok sıra dışı parçalar peşinde koşabileceğiniz bir şehir burası. Şaraba mı meraklısınız, muhteşem şarap evlerinde tadımlar sizi günlerce oyalar. Deniz keyfi isterseniz o da var.

(Bunların hepsini ayrı ayrı yazdım, Cape Town-1, Cape Town-2, Cape Town-3, Cape -Town 4 – detayları bu yazılarda bulabilirsiniz.)

Açıkçası biz Brezilya gibi bir ülkede bile her şeyi hızlıca bitirip sürekli yollara düşen bir ikili olarak, on günlüğüne Cape Town’a giderken kesinlikle araya bir başka istikamet de sıkıştıracağımızdan emindim. Biz şehri köşe bucak arşınlar bitirirdik, sonra kurtlanırdık, hadi derdik yollara düşerdik. İnanın demedik, Cape Town bize gerçekten her gün bambaşka bir deneyim sundu. Hatta aklımda kalan gidemediğim bir restoran bile kaldı geriye.

Cape Town hakkında gitmeden bilmeniz gereken şeyler karşınızda:

Daha önce Afrika’da başka ülkelere gitmiş biri olarak sizi burada Afrika ruhunu çok az deneyimletecek şey olduğu konusunda uyarmalıyım. Cape Town, uzun yıllar sömürge altında kalmış ve bugün çok sayıda turist ağırlayan bir şehir. Dolayısıyla buram buram bir Afrika ruhundan ziyade bir metropol şehir gezeceğinizin farkında olarak gidin.

Ayrıca Güney Afrika diyince aklınıza hemen safari geliyordur muhtemelen, ancak safari için ideal adreslerin aslında Johannesburg tarafı olduğunu; big five‘ın doğal yaşam alanlarının Cape Town tarafı olmadığını bilin. Cape Town yakınlarında sadece safari ruhu yaşatmak için insan eliyle yapılmış bir alan var, detayları şurada bulabilirsiniz.

Cape Town ucuz mu pahalı mı bir türlü karar veremedik. Oldukça güzel restoranlarda yemek yemek, İstanbul’daki aynı segmentteki mekanlara kıyasla çok ama çok daha uygun fiyatlı. Diğer yandan turistik aktiviteler için aynı şeyi söyleyemem. Mükemmel bir yemek yiyip, “Bu şehir İstanbul’dan çok ucuz.” dedikten on dakika sonra, dağa çıkmak için aldığımız teleferik biletinden sonra “Nasıl ya az önceki yemek ve fiyatıyla kıyaslarsak sonra bu pahalı” dedik. Sürekli olarak bu git-geli yaşadık. Dolayısıyla her şeyi yapacağım diyorsanız, çok da ekonomik bir tatil beklememeniz lazım.

Herkes ama herkes çatır çatır İngiliz aksanı ile İngilizce konuşuyor. İletişim konusunda İngilizce cebinizdeyse ülkede hiçbir problem yaşamazsınız.

Uber şahane çalışıyor, gayet güvenli. Diğer yandan Avrupa seyahatlerinde çok turistik bulup burun kıvırdığım hop on hop off otobüsleri de kendimle çelişerek Cape Town’da şiddetle tavsiye edeceğim. İki hat, bütün şehri kapsıyor, sürekli uber çağırmak yerine, o bileti cebe atıp oradan oraya açık havada gitmek çok daha keyifli oluyor.

Otellerin çoğu Long Street denilen bölgede. Burada kalacaksanız, şehrin göbeğinde olacağınızdan emin olabilirsiniz, ancak adım başı evsizlerle karşılaşmaya ve peşinize takılmalarına hazırlıklı olmanız gerekiyor. Daha güvenli bir bölge olan V&A tarafına konaklamanızı kaydırırsanız iki katı otel fiyatına razı geliyorsunuz.

Diğer yandan Güney Afrika’yı herkes sokağa çıktığınız anda kapkaça uğradığınız bir yermiş gibi anlatıyor, onlara kulak asmayın. Brezilya’dan da biz hiçbir şey çaldırmadan gelmiştik, Cape Town’da da böyle bir vukuat yaşamadık çok şükür. Ancak her iki ülkede de ortak nokta şu evsizlik ve metanfetamin bağımlılığı yaygın, dolayısıyla yolda tedbiri elden bırakmamakta fayda var.

Bu konuda size hayatımda ilk defa Ibiza’ya gittiğimde öğrendiğim ve çok işime yarayan bir bilgiyi paylaşmak isterim. Ibiza vigin olarak adaya ayak bastığımda, oraların çok tozunu yutmuş biri bana şunu söylemişti: “Dans ederken yanına gelen biri geldiğinde ve onunla muhabbet etmek istemiyorsan, sakın o kişiyle göz teması kurma. Göz teması kurarak kibarca kovalamaya çalışırsan, muhtemelen işe yaramaz, karşındakinin ne kullandığını bilmiyorsun. Göz teması kurduğunda aslında negatif bir şey de söylüyor olsan karşındaki bağlantı kurmak olarak algılayabilir. O insan hiç yokmuş gibi davranman lazım bu durumda.”

Bu gerçekten sonraki yıllarda da festivallerde hep çok işime yarayan ve hep çalışan bir bilgi oldu. Aynı şey bu tip ülkelerde evsizlerde de çok işimize yaradı. Yanımıza biri geldiğinde, “Hayır, istemiyorum, git.” vs dediğinizde veya yüzlerine baktığınızda peşinize takılıyorlar, ısrarcı oluyorlar. Hiç kafanızı çevirmeden duymazdan gelip yürüdüğünüzde ise hemen gidiyorlar. Festivallerde ve sokaklarda işinize çok yarayacak bu bilgiyi de size verdim, hadi yine iyisiniz. 🙂

Şarap ve köpüklü şarap seviyorsanız, burası sizin için bir cennet. Marketlerin hepsinde alkol satılmıyor, alışveriş merkezleri içindeki marketlerde ise minik süt kutuları içinde her yere yanınızda taşıyabileceğiniz formlarda bile gayet leziz şaraplar var. Ve buraya özgü Cap Classique metoduyla hazırlanan köpüklüler, çok lezzetli ve çok uygun fiyatlı.

Rüzgar! Cape Town’da rüzgar çok önemli bir konu. Çünkü buradaki rüzgar bildiğiniz diğer yerlerdekilere benzemiyor ve rüzgarlı günler sahil hayatını, dağa çıkan teleferikleri durduruyor. Masa Dağı’na mı çıkmak istiyorsunuz, hava rüzgarlı mı diye bakmanız lazım. Sıcaklık aynı gibi görünse de, rüzgar durumuna bağlı sahil kısmı cıvıl cıvıl veya terk edilmiş oluyor. Olağan bir günde birbirine çok yakın iki yerden birinde sıcaktan pişerken, diğerinde kat kat giyinme ihtiyacı duyabiliyorsunuz. O yüzden şapka gibi uçmaya müsait şeyler yerine, kapüşonlu kıyafetler ve rüzgarlıklar mutlaka valizinizde bulunsun.

Keyifle, keşfederek ve yollarda kalın!

Cape Town: Biz Neden Gittik? Ne Beklemeli? Gitmeden Bilmeniz Gerekenler” üzerine bir yorum

Yorum bırakın