Taksim Yeniden (mi?): Biraz nostalji ve keyifli bir gün rehberi

Benim İstanbul'a taşındığım ilk yıllarda şehrin en cazip noktası hiç şüphesiz Taksim ve çevresiydi. Alkazar'da Avrupa filmleri izlenir, tarz ve sıradışı aksesuarlar Atlas Pasajı'ndan alınır, haftasonu giyilecek kıyafetler Terkos'taki ihracat fazlası kıyafet yığınları arasından seçilir, bira içmek için Nevizade'ye, güzel müzik dinlemek için Babylon'a gidilirdi. Gece dışarı çıkmak da -arada bir canlı Türkçe pop dinlemek … Okumaya devam et Taksim Yeniden (mi?): Biraz nostalji ve keyifli bir gün rehberi

Söyle şimdi bana. Yapmadan olabilir misin?

"Tamam artık düzenli ve sakin bir hayata başlıyorum." kendime en sık söylediğim yalan. Pazartesi kalkıyorum, işe gidiyorum. "Bu akşam erkenden eve giderim, ya evi düzenlerim ya da spora giderim." diyorum. Sonra kendimi İstanbul'un bir noktasında, harika insanlarla tanışırken veya özlediğim arkadaşlarımla çok eğlenirken buluyorum. Bu hafta da öyle bir haftaydı. İnanılmaz yoğun bir iş temposuna, … Okumaya devam et Söyle şimdi bana. Yapmadan olabilir misin?

Not Defterim: gabfoods, pero yeniköy, hatice saka makyajı, los altos

Bir cumartesi sabahı... Çalışmadığımdan beri kendiliğimden ve alarmsız oldukça erken saatlerde uyanmama şaşırıyorum. Her sabah yataktan sürünerek kalkan ben miydim sahi? Yüzüme kil maskemi sürüyorum, dolaptan kahvaltı niyetine bir şişe smoothie çıkarıyorum, arka fonda biraz müzik güzel gider. Elim de hep Zeynep Bastık cover'larına gidiyor bu aralar. İstanbul'da şimdilik son günüm, önümüzdeki iki hafta Akyaka … Okumaya devam et Not Defterim: gabfoods, pero yeniköy, hatice saka makyajı, los altos

Not Defterim: İlişki Sonrası Düşünceler, Midsommar, Avokado Bar, Hane Kadıköy…

Düzenli görüştüğün bir adamla yollarını ayırdığında, duygusal karmaşalar yaşıyorsun, kendini, onu, ilişkiyi sorguluyorsun filan; ama bütün bu duygusal meseleleri bir kenara bırakırsak, bir de "Eee, şimdi bu gün ne yapacağım?" sorusuyla baş başa kalıyorsun. Çünkü hayatında gerçekten keyifli vakit geçirdiğin biri olduğunda, akşam yemeği yemek için buluşuyorsun onunla, hoop bir bakmışsın sabaha kadar dans ediyorsunuz, … Okumaya devam et Not Defterim: İlişki Sonrası Düşünceler, Midsommar, Avokado Bar, Hane Kadıköy…

Tiflis Old Town’dan Tarz Cafeler: PurPur ve Cafe Linville

Narikala'dan indikten sonra Old Town'u karış karış yürüyoruz. Binların her birinin mimarisi çok özgün ve güzelken, boyalarının hiç yenilenmemesine, binaların dışındaki oyma ve süslemelerin tamamen yok olmaya bırakılmasına şaşırıyoruz. Bizi daha çok şaşırtan bir diğer şey de, bu binaların önünde gayet lüks arabaların durması, arabalardan inenlerin bu evlere girmesi oluyor. Şaşkınlıkla anlamaya çalışıyoruz: "Bu insanlar gerçekten … Okumaya devam et Tiflis Old Town’dan Tarz Cafeler: PurPur ve Cafe Linville

Kurtuluş’tan Moda’ya harika kahvaltı adresleri: Marika, Opelvese ve Brekkie Breakfast Club

Merhaba! Hayat, insanla hep dalga geçiyor. Tam bilmiş bilmiş mutluluk yazıları yazarken, keyfim de ziyadesiyle yerindeyken, sabahları erkenden işe gidip tıkır tıkır çalışıyor, akşamları oradan oraya fink atıp, kızlarla kadehleri tokuşturup, güzel kollar arasında geceleri gündüzlere bağlıyorken, "Sen misin bilmişlik yapan?" dedi bana adeta. Önce bir ateşlenerek yataklara düştüm. Kafamı kaldıramadığım günlerce uyku üzerine de, … Okumaya devam et Kurtuluş’tan Moda’ya harika kahvaltı adresleri: Marika, Opelvese ve Brekkie Breakfast Club

Hala milyoner olmayan bir kızın not defteri: Tuhaf Bir Dibe Vurma Hikayesi, Velvet Cafe, Jameson ve devamı…

Yılın son günü, cebimizde milli piyango biletlerimiz Emirgan'dan Bebek'e kadar yürüyoruz. Satılık yazısı asılmış denize sıfır dairelere bakınarak, "Yok onun manzarası güzel ama balkonu küçük.", "Baksana araç park edecek yeri bile yok." gibi ukalalıklar yaparak... Ertesi gün milyoner olarak uyanırsak, o parayı ne yapacağımızı tartışıyoruz annemle. Onun için "ev" gerçekten hayatın önemli bir unsuru. Olabileceği … Okumaya devam et Hala milyoner olmayan bir kızın not defteri: Tuhaf Bir Dibe Vurma Hikayesi, Velvet Cafe, Jameson ve devamı…

İstanbul’da turist günler -1: Moda’dan Maslak’a keşifler

İş için İstanbul'un bir yakasını her gün boydan boya kat edip dursam da, bunun dışında yaşadığım muhitten pek uzaklaşmıyorum. Haftasonları trafik çekmeden, hiç bir ulaşım aracına binmeden her yere yürüyerek gidebilmenin tadını sonuna kadar çıkarıyorum. Alışveriş yapılacaksa Nişantaşı ve Beşiktaş'ta bulunamayacak hiç bir şey yok. Yoga merkezleri, spor salonları dizi dizi. Arkadaşlarla buluşulacaksa, çok güzel … Okumaya devam et İstanbul’da turist günler -1: Moda’dan Maslak’a keşifler

Alfabetik Not Defterim (2. kısım)

Ghosttrack - Jan Blomqvist Bu hafta boyunca en çok dinlediğim şarkı oldu. Gerçekten seksi ritminin yanı sıra, son zamanlarda çok kafa yorduğum “beklentiler” konusundaki sözleri de çok güzel. “Like killing your lover and feeding all the illusions instead.” Gin Tonic: Her zaman her yerde en sevdiğim. Kötü olma, hayal kırıklığına uğratma ihtimali yok. Geceye dair … Okumaya devam et Alfabetik Not Defterim (2. kısım)

Not Defterim: İstanbul’da İstanbul’u özlemek, Balat, Cağaloğlu…

Apartmanın kapısından çıkmadan önce, telefonumun ön kamerası ile makyajımı kontrol ediyorum. Bu yaşıma geldim, hala çok iyi yapamıyorum bu makyaj işini; ama aşama kat ediyor olmaktan gururluyum. Kulaklıklarımı takıyorum, Monolink ile Acid Pauli’den The End kulağımda, müziğin ritmine adımlarımı uydurarak Beşiktaş’a doğru yürümeye başlıyorum. Ihlamurdere Caddesi’nin üzerindeki dizi dizi tekel ve bakkal arasında, herkesin, daha … Okumaya devam et Not Defterim: İstanbul’da İstanbul’u özlemek, Balat, Cağaloğlu…