Ev Kamplarım ve İstanbul’da Turistik Bir Gün: Yerebatan Sarnıcı, Kütüphane Troleybüs, Vefa Bozacısı

Karadağ seyahatinden döndükten sonra, kendime bir süre "ev kampı" uygulamaya karar veriyorum. Yoğun seyahatlerden ve hızlı dönemlerden sonra kendime uyguladığım genellikle on gün süren bu ev kamplarımın içeriği hep aynı oluyor: Haftasonları haricinde alkol tüketmiyorum, düzenli olarak her gün yoga yapıyorum, evden zorunlu olmadıkça dışarı çıkmıyorum, günde 10 saat ortalaması ile oldukça yoğun çalışıyorum, paketli … Okumaya devam et Ev Kamplarım ve İstanbul’da Turistik Bir Gün: Yerebatan Sarnıcı, Kütüphane Troleybüs, Vefa Bozacısı

İstanbul Film Festivali, Kan Görünce Rüya Bozulur, Mandolini, Piri Guide ve Pandeli

İşsiz ilk günümün sabahı. Kahvemi yudumlarken, "yapmam gereken hiç bir şey olmamasını" yadırgıyorum. Cevaplamam gereken hiç bir mail, koşmam gereken hiç bir yer yok. Yaz tatiline girmiş öğrenci hissi! "Bugüne kadar vaktim olmadığı için yapmayı ertelediğim neler var?" diye düşünmeye başlıyorum. O sırada İstanbul Film Festivali kitapçığı bana göz kırpıyor. En son üniversite öğrencisi olduğum … Okumaya devam et İstanbul Film Festivali, Kan Görünce Rüya Bozulur, Mandolini, Piri Guide ve Pandeli

Not Defterim: Atatürk Arboretum’u, Batard, Pilevneli Gallery Depo, Yaşar, Dünyada Aşk ve daha fazlası…

Ben her kış biraz miskinleşirim. Bronz vücuduma bir elbise geçirip sokağa çıkabildiğim, kırmızı bir ruj ile harika göründüğüm günler bittiğinde, kıyafetime mont uydurmaya üşenmeye başlarım. Apartman kapısından dışarı çıktığım anda yüzüme vuran soğuk hava karşısında içimden gelen tek şey, büyük bir hızla merdivenleri çıkıp tekrar eve girmek olur. Elimde olsa seve seve bütün kışı bolca … Okumaya devam et Not Defterim: Atatürk Arboretum’u, Batard, Pilevneli Gallery Depo, Yaşar, Dünyada Aşk ve daha fazlası…

İstanbul’da Turistik Günler 2- Balat

Tanıştığımızdan beri vazgeçmediğimiz bir pazar ritüelimiz var bizim: Arka fonda vazgeçemediğimiz playlist Easy çalarken, yatakta mis kokulu espressolar içerek kikirdeşmek ve fingirdeşmek; midemizden gurultular yükselmeye başladıktan sonra Wake Up’tan kahvaltımızı sipariş etmek, sonra da bir şeyler izleyip sohbet ederek bütün günü miskince koltuğun üzerinde geçirmek. Ertesi gün işe gideceğimi hatırladığımda, Luna’ya mama vermeyi unuttuğumla yüzleştiğimde veya … Okumaya devam et İstanbul’da Turistik Günler 2- Balat

İstanbul’da turist günler -1: Moda’dan Maslak’a keşifler

İş için İstanbul'un bir yakasını her gün boydan boya kat edip dursam da, bunun dışında yaşadığım muhitten pek uzaklaşmıyorum. Haftasonları trafik çekmeden, hiç bir ulaşım aracına binmeden her yere yürüyerek gidebilmenin tadını sonuna kadar çıkarıyorum. Alışveriş yapılacaksa Nişantaşı ve Beşiktaş'ta bulunamayacak hiç bir şey yok. Yoga merkezleri, spor salonları dizi dizi. Arkadaşlarla buluşulacaksa, çok güzel … Okumaya devam et İstanbul’da turist günler -1: Moda’dan Maslak’a keşifler

Yalnızlık Alıştırmaları: Kariye Camii

"Nereyi arıyorsun kızım sen?" Sarı röfleli saçlarım, Brüksel'den aldığım jean parkam ve bir aylık asgari maaştan daha çok ederi olan güneş gözlüklerim ile Fatih'te bir ara sokaktayım. Muhtemelen de etrafıma şaşkınlıkla bakarak yürüyorum. Bulunduğum sokak hiç İstanbul değil. En azından benim bildiğim İstanbul gibi değil. Sokaklarda çamaşırlar sallanıyor, yolun kenarlarına konulmuş plastik leğenlerin içinde sebzeler yetiştiriliyor. Çocuklar … Okumaya devam et Yalnızlık Alıştırmaları: Kariye Camii

Bir türlü tanımlayamadığım son derece bulanık bir şey istiyorum: özgür bir hayat.

Kumsalda tek başıma yürüyorum. Hava güneşlenmek veya yüzmek için hala soğuk. Yine de deniz kıyısında olmak, dalga sesini dinlemek, kumlara bata çıka yürümek çok hoşuma gidiyor. Sırtımı bir kayaya yaslayıp oturuyorum. Kitabımdan bir kaç sayfa okumaya niyetleniyorum; ama dalgaların sesini dinleyip denizi izlemek daha cazip geliyor. Kitabımı bir kenara bırakıyorum. Avuç içlerimi kumlara bastırıyorum ve … Okumaya devam et Bir türlü tanımlayamadığım son derece bulanık bir şey istiyorum: özgür bir hayat.

Eminönü: Mim Kahve, Közde Künefe, Köfteci Özkan, Cağaloğlu Hamamı

Ne zaman yurtdışından bir misafirim gelse, birkaç güne mümkün olduğunca çok şey sığdırılmış programlar hazırlarım. Onlara İstanbul'a neden aşık olduğumu deneyimletmeye çalışırım. Her şeyin bir arada olmasının büyüsünü anlamalarını isterim. Yıllar yıllar önce üniversite sınavı için çalışırken, en büyük motivasyonumun İstanbul'a taşınmak olduğunu anlatırım. 2004 yılında pılımı pırtımı toplayıp geldiğim bu şehrin, benim için özgürlüğün … Okumaya devam et Eminönü: Mim Kahve, Közde Künefe, Köfteci Özkan, Cağaloğlu Hamamı