Bana sık sık “Yurtdışından misafirlerim geliyor, eğlenmeye nereye gidelim?”, “Bu hafta sonu dans edesimiz var, nereyi önerirsin?” gibi sorular soranlar için ideal yazı geliyor.
Öncelikle şunu söylemeliyim ki; bundan birkaç yıl önce ne zaman canımız dışarı çıkmak ve dans etmek istese gittiğimiz bazı mekanlar vardı. Zaten arkadaş çevremizdeki herkes de aynı yerlere gittiği için, tek başımıza bile aklımıza esip çıktığımızda, gayet sevdiğimiz arkadaşlarımızla bir araya geldiğimiz geceler geçiriyorduk. Artık bu tamamen değişti, mekan bazında değil, etkinlik bazında dönüyor İstanbul’da eğlence.

Bunu göz ardı ederseniz birinin gittiği ve çok eğlendiği bir mekana başka bir gün gittiğinizde, “Buraya mı geliyormuş ya? Korkunç kalabalık, çok kötü bir kitle var.” gibi serzenişlerde bulunmanız kaçınılmaz.
Çünkü iki şeyi kabul edelim: 1) Sonradan çok para kazanmış ancak eğlence kültürü hiç olmayan ve sadece çapkınlık peşinde dışarı çıkan bir güruh var. Kendilerine güvenleri haddinden fazla yüksek ve siz kız kıza dans ederken sürekli shot ısmarlamak, yanınıza gelmek, muhabbet etmek gibi bir çaba içinde çok darlayabiliyorlar. 2) Benim kuşağımdansanız artık genel olarak dışarı çıkanların yaş ortalaması çok küçük ve bunların bir kısmı neyi nasıl tüketeceği hakkında hala şuursuz yaşlarını yaşıyorlar.
Ve bence kesinlikle şaşmayan bir gerçek olarak, İstanbul’da cuma ve cumartesi dışındaki günlerdeki etkinlikler hep daha güzel. Ben “Bunu asla kaçıramam.” seviyesinde düşkün olduğum bir DJ söz konusu değilse; kesinlikle cumartesi günleri İstanbul’da dışarı çıkmıyorum mesela.
Yani artık İstanbul’da gerçekten eğlenmenin peşindeyseniz, biraz çaba harcamak şart; iyi DJ’leri, güzel etkinlikler yapan oluşumları ve güzel partileyen insanları takip etmeniz gerekiyor. Bu yazı da size bunlardan bazı ipuçları içeriyor. ❤

Biz İstanbul’da 2024 yaz sezonunu Klein Garten‘da Avangart Tabldot dinleyerek açtık. Biz eskiler Klein’ın bazen sadece guest list ile misafir kabul eden versiyonunu çok özlüyoruz. Yine de Klein Garten’ın bazen haddinden fazla kalabalık olmasının dışında, hiç üzmeyen mekanlardan biri olduğunu söyleyebilirim. Özellikle gün batım saatlerinde giderseniz Haliç manzarasına karşı, şahane bir roof top’ta kokteylinizi yudumlamak da çok keyifli oluyor.
Avangart Tabldot‘u da Bodrum, İzmir ve İstanbul’da çok farklı mekanlarda dinledik, hepsinde çok eğlendik. Onları bir yerde yakalarsanız, dans planınız hazır demektir. Haliyle çok sevdiğimiz bir mekanla, çok sevdiğimiz bir DJ grubunun kesişimi bizim için bize özel hazırlanmış bir yaza merhaba partisi kıvamında oldu.
Yine burada arada sırada yakalayabileceğiniz Görkem Çay ve Konuralp ikilisi de her zaman çok eğlendiriyor.
Klein Garten ne kadar üzmüyorsa, Klein Phonix de hep o kadar üzüyor tuhaf bir biçimde. Sahne arkası olarak satılan biletin olduğu alanın önüne bir takım loca alanları koyuyorlar – sahne arkası olarak aldığınız biletle, DJ’i aşırı uzaktan ve arkadan gördüğünüz bir alanda takılıyorsunuz,”Eee evde dinleseydik de bir farkı olmazdı.” havasında bir alan burası. Normal biletli alan çok kalabalık oluyor ve biz loca konsepti sevmiyoruz. Orada keyifle takılabileceğimiz bir alan bulmayı henüz başaramadık.
Klein Garten’dan sonra Corridor‘a uğrayıp bir sürü tanıdıkla kesişerek biraz da sokakta takılmak elbette İstanbul klasiklerinden.
Pixi, İstanbul’un en taze ve popüler mekanlarından. Gerçekten dekorasyonuna epeyce para harcanmış ve oldukça sıra dışı bir mekan olmuş. Alt katında duvarlara yansıyan visuallar eşliğinde yemek yiyorsunuz, tuvaleti zaten şehirdeki en iyi tuvalet hiç tartışmasız. Kapı kollarının güzelliğinden, genişliğine; kadın erkek ayrımı olmamasından, parti alanına geçiş salonu olarak konumlanmasına kadar. Üst katında da sanırım bir üyelik sistemi ile giriş kabul ettikleri bir parti alanı var. Biz bir pazartesi günü burada Cüneyt Öztürk’ü dinledik, daha cuma kokulu ve eğlenceli bir pazartesi günü olamazdı.
DJ peşinde gittiğimiz etkinliklerde de, artık havaların elverişli olması sebebiyle açık alanları tercih ediyoruz. Küçükçiftlik Park, bizim evden yürüyerek gidip gelebildiğimiz için sevdiğimiz etkinlik alanlarından biri. Bu tarzda atmosferini ve ses sistemini açık ara en sevdiğim yer Life Park olsa da; Küçükçiftlik Park’a da lokasyonu sebebiyle iyi bir etkinlik olduğunda yolumuzu düşürüyoruz. Ki The Blaze tabii ki bunun için harika bir sebepti.
Küçükçiftlik Park’a giderseniz en iyi bilet tipi sahne önü. Benim ‘halk bileti’ (!) dediğim standart biletli alan haddinden fazla kalabalık oluyor, çekilir dert değil. VIP balkon olarak bilet sattıkları alan ise, fiyat olarak sahne önünden daha yüksek fiyatla konumlanmasına rağmen sahneye çok uzak ve ses sistemi kötü. Küçükçiftlik Park’ta bir etkinliğe gidecekseniz bu bilgiler önemli.
Mon‘un “Kağıt üzerinde en uncool görünen etkinliği dümdüz cool yapmaya ne dersiniz?” mottosuyla yola çıktığı Dünya Evi etkinliklerinin üçüncüsü Kır Düğünü konseptiyle Swiss Otel’in bahçesindeki Chalet’te yapıldı. Çok esprili, her bir detayı şahane düşünülmüş, harika insanlarla tanıştığımız ve aşırı eğlendiğimiz bir etkinlik oldu. İlk aşklarımızdan olan Burak Kut’u bütün şarkılarını avaz avaz söyleyerek dinlemek de, ardından da Murathan Özbek ile Can Balta ile dans ederek haftayı kapatmak da harikaydı. Takibe alınmayı kesinlikle hak ediyor.
Swiss’in terasındaki Roof 16 de bu sezon neredeyse her güne şahane bir etkinlik sunuyor. Geçen cuma burada Arkadyan’ı dinledik, müthiş keyifli bir müzik yaptılar. Ancak Roof 16’i daha önce hiç bu kadar kalabalık görmemiştim. İçki almanın imkansız olduğu, haddinden fazla bilet satılmış bir etkinlikti. Bizim hep püfür püfür eğlendiğimiz mekanlardan biri sanırım yine bu biletli etkinlik konsepti ile özelliğini kaybetmeye başlıyor, ancak yine de hafta içi günlerde çok daha keyifli ve güzel olur diye düşünüyorum.
Canlı müzik sevenlerdenseniz hala bence en iyi seçenek Arnavutköy Any. Alt katta müzik bitince üst katta da dans edebileceğiniz bir devam ortamı sunuyor.
Etkinlik kovadıysanız ve bulamadıysanız bence hala en iyi alternatif sevdiklerinizle güzel bir rakı içip, sonra evde partilemek. Benim kadar şanslıysanız İstanbul’un en iyi manzaralarına sahip evleri olan arkadaşlarınız da olur. 🙂 Biz yakın zamanda mahallemizdeki Küçük Klüp’e gittik, çok samimi bir ortamda çok keyifli bir akşam geçirdik.
Hep dans ederek kalın!

“İstanbul Eğlence Notları” üzerine bir yorum