Bu yazılara Mısır ile başlamıştım, hala blogun günlük en çok tıklanan yazısı o yazı. Sonra da bir klasik haline geldi, nokta atışı tek bir şehrine gitmediğim, bolca vakit geçirip ülkenin içinde seyahat ederek ülkenin genel ruhunu deneyimleme fırsatı yakaladığım her seyahatimden sonra (Tunus, Brezilya, Cape Town) bu yazılardan yazdım. Arnavutluk bana en çok sorduğunuz, seyahat planlarınız arasında olduğunu söylediğiniz istikametlerden olduğu için Arnavutluk versiyonu da karşınızda.

Biz neden Arnavutluk’a gittik? Bu sene bayram tatili için bir planımız yoktu ve bayram tatili uzun güzel bir tatildi. Türkiye sahillerinin bayramlarda aşırı kalabalık olmasından bunalanlardan olduğumuz için, benim bayramdan bir kaç gün önce Bego’ya“Gidip bir Arnavutluk sahillerine bakalım mı?” sorusunu sormamla, onun da hiç ikiletmeden “Aaa hadi! alalım biletlerimizi” demesiyle başladı bizim Arnavutluk maceramız. Son zamanlarda da sosyal medyada Ksamil hakkında çok fazla video görüyorduk ve videolardan sahiller gerçekten harika görünüyordu.

Vizesiz bir istikamet olması ve Tiran’a oldukça uygun fiyatlı uçak bileti bulunabilmesiyle de Türk vatandaşları için çok cazip bir istikamet Arnavutluk.

Buna rağmen, Yunan adalarında olduğu kadar çok Türk turistlerin akınına uğramaya başlamamış bir yer olması beni oldukça şaşırttı. Çok nadirden Türkçe konuşan kişilerle karşılaştık. Ki bence şimdi doğruya doğru Yunanistan’ın harika denizleri olan adaları var – ama Türkiye’ye en yakın olanlar deniz açısından oldukça vasat kalırken sadece Türkiye’de yaz tatili yapmaktan daha ucuz olduğu için bu adalara akıp duruyor Türkler. Bence, deniz tatili için bu adalara kıyasla çok daha iyi bir seçenek Arnavutluk.

Arnavutluk Gerçekten Çok Ucuz Mu? Hadi kabul edelim ki şöyle bir gerçek var: Maalesef İstanbul’da artık fiyatlar o kadar çıldırdı ve biz bunu o kadar normalleştirdik ki – artık her yer ama her yer İstanbul’dan daha ucuz kalıyor. Bana bu sene Türkiye dışında gittiğim her yerde – ki buna Amsterdam gibi euro bölgeleri de dahil – fiyatlar gayet uygun geldi.

Arnavutluk’ta Tiran’a giderseniz her şey gerçekten çok ucuz. Ancak sahil hattında aşağıya indikçe fiyatlar artmaya başlıyor. Örneğin aynı mesafedeki transfer sahil hattının daha üst kısmında 1.000tl iken, aynı mesafeyi sahil hattının alt kısmında gittiğinizde 3.000tl oluyor. Veya Vlore‘de nefis teraslı içinde jakuzisi olan balayı suitinde kaldığınız fiyata, Ksamil’de beşinci sınıf pansiyonda kalabiliyorsunuz. Dolayısıyla evet bazı yerleri çok ucuz, ancak gittiğinizde çok az para harcayıp çok havalı mekanlarda takılmayı beklerseniz hayal kırıklığına uğrayabilirsiniz. Ksamil’de havalı beachlerde yatakların ücretleri kişi başı 100 euro. Bu sezon Alaçatı beach giriş fiyatları ile aynı bantta. Yine de şöyle bir fark var – Alaçatı’da bu ücreti sadece giriş olarak ödeyip sıkış tepiş bir alanda sıradan bir şezlongunuz olurken, Ksamil’de bu fiyata harika güzel bir dev yatakta yatıyorsunuz. Ve hala kokteyller ve yemekler en en iyi mekanında bile Türkiye’den daha ucuz.

Arnavutluk İçinde Ulaşımı Nasıl Sağlayacaksınız? Arnavutluk’ta uber yok. Tiran’da her taksiciyle pazarlık için uğraşmak ve kazıklanmak istemezseniz Blue Taksi çok iyi. En iyi fiyatı veriyorlar, whatsup’tan saat kaçta nereden alınmak istediğinizi yazdığınızda gerçekten dakik bir biçimde orada oluyorlar. Sahil hattına inmek içinse karayolunu kullanmanız gerekiyor. Yollar çok dar ve virajlı – bu nedenle araba kiralayıp inmeye niyet ederseniz kendinize bu yollar için güvenmeniz gerekiyor. İki yolculuğumuzda otobüs kullandık ancak otobüsler çok ilkel. Biz en konforlu seçeneği otellerimizin bize ayarladığı korsan taksiler olarak bulduk. Otobüslerden daha pahalı olmakla birlikte hala saçmalık seviyesinde pahalı değil ve otobüslerden çok daha konforlular.

Yazlık yerlerin hepsinin ruhu birbirinden oldukça farklı. Bu yüzden Vlore‘yi, Dhermi‘yi, Himare‘yi, Saranda‘yı ve Ksamil‘i ayrı ayrı yazdım. Gece hayatı mı istiyorsunuz, havalı beach mi, huzurlu bir tatil mi ona göre istikamet seçebilirsiniz. Ben şimdi bildiklerimi bilerek gidecek olsaydım, Dhermi ve Himare’ye odaklanır oralardan daha uzun kalır, Sarande’yi pas geçerdim ve Ksamil’de de bol bol tekne turu yapardım.

Arnavutluk hakkında diğer bilmeniz gereken bilgiler de şöyle:

Yemekler oldukça Yunan esintili, bol bol taverna var. Tutucu bir damak tadına sahipseniz bile Arnavutluk’ta yemek konusunda hiç zorlanmazsınız. Bir de İtalya’ya yakınlığından mı bilmiyorum kahve her yerde çok lezzetli.

Klüpler ve beach clublarda genellikle (Ksamil’deki Principotes’i ve Dhermi’deki Moyo’yu hariç tutuyorum, oralarda çok iyi DJ’ler ve müzikler dinledik) 90lar ve 2000’ler pop şarkılar çalıyor. Bunların dışında her yerde de sağlam tekno… Otobüste tekno çalarken, klüpte 90’lar pop çalması gibi bir ironi var. “Arnavutluk’ta gece klübü olmayan her yer gece klübü” diye bir esprimiz olmaya başlamıştı.

Bir de Arnavutluk’ta sakın ama sakın airbnb ve booking gibi güvenilir bir aracı olmadan herhangi bir yere konaklama rezervasyonu yaptırmayın. Mustafa Suites’te konaklamaya dahil şeyleri bize ekstra olarak ödetmeye kalktılar, “Şimdi booking’i arıyoruz.” dediğimizde hemen geri adım attılar. Bir sonraki istikamet olarak seçtiğimiz Dhermi’de de ev sahibi airbnb üzerinden ödeyip rezerve ettiğimiz evin dolu olduğunu söyleyip bizi başka bir eve götürmeye çalıştığında, hemen airbnb ile iletişime geçtik ücret iademizi aldık. Arada booking ve airbnb gibi aracılar tutmazsanız canınız sıkılır.

Deniz gerçekten çok güzel. Her yer bembeyaz kumlu değil sahillerde takılırsanız, ancak her yerde bol bol tekne turu veya özel bir bot kiralama imkanı var. Bunu sakın pas geçmeyin, karadan ulaşılmayan beach’ler gerçekten muazzam güzel.

Arnavutluk’a giderseniz, bana fotoğraf yollamayı unutmayın!