2017 yılının son cuma günü.
Havalimanında CIP’nin leziz kısırını yerken, incelemem gereken sözleşmeleri inceleyip maillerimi cevaplıyorum.
Bir saat kadar sonra, 2017’nin en iyileri listesine yerleştirdiğim Urla Özbek Köyü’ndeki Akın Balık’tayım. Önümde narlı cevizli ısırgan salatası, şevketi bostanlı deniz güveci, portakallı ahtapot carpaccio.
Annem ve babamla rakı kadehlerimizi tokuşturuyoruz. Montana’daki kardeşimi özlemle anıyoruz. Babam onunla kavuşmam için bir Seattle seyahatinin sponsoru olmayı teklif ediyor.
Yılın son cuma gününde Ege’de, en sevdiklerimle leziz mezeler ve rakı eşliğinde Seattle seyahati planlayarak güneşi batırmaktan daha iyi ne yapabilirdim?
Ertesi gün saatlerce uyuyorum. Bütün bir yıl boyunca mba dersleri, biçimsiz saatlerdeki uçaklar, kafama takılıp uykumu kaçıran konular, son aylarda işyerinde dahil olduğum projenin yoğun temposu nedeniyle çok uzun mesai çalışmalar derken, gecede ortalama üç dört saate düşen uyku borçlarımın bir kısmını ödüyorum. Harika rüyalar görerek…
Akşamüstü uyanıyorum. Güneş batmadan önce sahilde yürüyüş yapmak için hemen evden çıkıyorum. Dalga sesi dışında hiç bir sesin ve benden başka kimsenin olmadığı sahilde yürüyorum.
Deniz kokusunu ve rüzgarı içime çekiyorum. Bir kayanın üzerine uzanıp, dalgaları dinliyor, kitabımı okuyorum.
Uzun yıllardır ilk kez, bir senenin sonuna gelmişken, upuzun listeler yapıp kararlar almıyorum.
Güzel eğitimler tamamladım, on yıl boyunca hiç aralıksız çalıştım, Avrupa’yı neredeyse köşe bucak gezdim. Hayatımda hiç bir şey kusursuz değil, ama yeterince iyi. Hayatımda ilk defa kendimi hiç bir şey yapmak, hiç bir şeyi tamamlamak veya planlamak zorunda hissetmiyorum.
Elbette hayatımda değiştirmek istediğim şeyler var. Daha gitmek istediğim onlarca ülke, okumak istediğim onlarca kitap, deneyimlemek istediğim onlarca şey… Ama bir listeye bağlamak gelmiyor içimden. Uzun zamandır ilk kez, kendimi huzurlu hissediyorum.
İlk kez kendime “Güzel şeyler yaptın Sezen. Kusursuz değildin, hataların oldu, aşırılıkların eksikliklerin oldu. Ama iyi bir yerdesin. İyi bir kadın çıkardın ortaya, iyi bir hayat kurdun. Tadını çıkar, yavaşla, gerçekten yapmak istediğin ne olursa onu yap, hayatın sana sunduklarının keyfini sür.” diyorum.
O an bütün sahil ve bütün gün batımı benimken, dünyanın en varlıklı insanı hissediyorum kendimi.
Eve döndüğümde annem “Poyrazcı nedir bilir misin?” diye soruyor. Eskiden bütün İstanbul’un geniş sahil şeridi varken, herkesin denize düşürdükleri, poyraz estiğinde karaya vururmuş. Bu ganimetleri toplayanlara poyrazcı denirmiş.
Gülümsüyorum. O gün de poyraz esiyordu. “Ben iç huzurumu buldum sanırım. Günün ganimeti bu.” diye düşünüyorum.
Ertesi sabah, İzmir’e gidiyoruz. Meşhur Reyhan Pastanesi’nde kahvaltımızı ettikten sonra, 2017’nin son gecesini ve 2018’in ilk sabahını yaşayacağımız Swiss Otel Büyük Efes’e yerleşiyoruz.
Kötü enerjileri boşalttığına inanılan püsküllü kolyelerimiz takıyoruz. Konak Pier AVM’nin terasında güneşli masada oturup, biralarımızı tokuşturuyoruz. Sonra akşama hazırlanmak için tekrar otelimize dönüyoruz.
Swiss Otel Büyük Efes’e bayılıyorum. Otelin lokasyonu çok güzel olduğu gibi, kocaman palmiyeli bahçesi ve otelin her köşesine yerleştirilen sanat eserleri çok keyifli bir ortam sunuyor.
Oldukça sık otelde konaklayan biri olarak, uzun zamandır gördüğüm en iyi eğitilmiş personelin de burada olduğunu söyleyebilirim. İlgileri ve iletişim biçimleri o kadar güzel ki!
Otelde eleştirebileceğim tek şey, mini bar. Ben mini barların, otellerin kazanç elde etme yöntemi değil, müşteriye sağlanan bir konfor olması gerektiğini düşünüyorum. Elbette bakkal fiyatlarından bir tık yukarıda olması normal; ama müşterinin tüketmeye acımayacağı makul bir seviyede olması gerektiğini savunuyorum. Minik şişe suyun 12 TL, minicik bir çikolatanın 22 TL olması ise aşırı fahiş bir fiyatlandırma.
Akşam güzel elbiselerimizi giydikten sonra, aile kutlaması için otelden çıkıyoruz. Bol kahkahalı, danslı, hikayeli, leziz yemekli bir geceden sonra, sabaha karşı geri dönüyoruz.
2018 yılına İzmir’den İstanbul’a ilk uçuşumu yaparak başlıyorum. İçten içe bu senenin çok güzel olacağını biliyorum.
Merhaba 2018!
Merhaba, bana kendimi harika hissettiren güzel okuyucular. Hepinize çok keyifli, kahkahalı ve keşifli bir yıl diliyorum.
Aaa İzmir’deymişsin😊 Süper bir sene olacak demek bu🙋🏼💕
BeğenBeğen
seni hiç tanımasam da arkadaşım gibi oldun, iyi ki varsın, hep yaz ve bize hayat enerjisi vermeye devam et:)
BeğenBeğen