İlk romanım geldi: Birlikte sonsuza dek mutlu yaşayacağımız prensimizi ararken kaç yanlış adama aşık olduk?

Volkan, bir erkekte bir araya geldiğinde tehlikeli olan özelliklere sahipti: yakışıklılık, sıra dışı planlar yapabilme yeteneği, kendisini sevdirme çabasına ihtiyaç duymayacağı sağlamlıkta bir özgüven ve canı nasıl istiyorsa öyle davranacak benmerkezli bir karakter.

Bu özelliklere sahip erkekler, kadınları büyük bir hızla gerçeklikten uzaklaştırıp, bulutlara çıkarma; sonra da şak diye yere bırakma yeteneğine sahip oluyordu.

Basit bir matematikti aslında; bir adam seni yerden ne kadar yükseltiyorsa, o kadar sert bir biçimde vuruyordun yere. O kadar çok yara alıyordun. Toparlanman da doğru orantılı biçimde üzüyordu. 

Aşk Peşinde Masallar

Bu cümleyi kurduğuma inanamıyorum: Yukarıdaki satırlar benim ilk aşk romanımdan.

Normalde bilgisayarın başına oturduğumda bir kahve eşliğinde upuzun yazılar döktüren ben değilmişim gibi, şu anda bütün kelimelerimi kaybettim. Yalnızca ekrana bakıp gülümsüyorum. Çok mutluyum, çok heyecanlıyım.

Artık yazdığım yayınlanmış bir aşk romanım var. Umarım yazacağım daha onlarca romanın ilki.

Henüz bugün çıktı, çok taze, online satış sitelerine de girmedi. Şuradan alabilirsiniz. 

İki sene önce bu günlerdi sanırım. Sevgilimden ayrıldığım ve oldukça keyifsiz olduğum bir dönemde – çok sıkı takipçilerimden biri bana “Roman yazmalısın.” demişti.

Durmadan “İhtimallerin heyecanına üzülüyorum.” dinlediğim günlerdi. “Önünde yepyeni sayfalar varken, heyecan verebilecek ihtimallerin var olmasına üzülmek gerçekten olabiliyormuş. Belki de bazı şarkıların zamanı varmış.” diyordum.

Öyle kalbinin kırık olduğu dönemlerde insan, birisinin çıkıp kendisine hayatta ne yapması gerektiğini söylemesine ihtiyaç duyar ya, o “Roman yazmalısın.” cümlesi tam da böyle bir anıma denk gelmişti.

İşte böyle başlamıştım Mine ve Volkan serisini yazmaya. Devamı beklenen, beni mutluluktan dans ettirecek kadar çok okunan bir seri olmuştu.

Sonra hayat girdi araya. Hep öyle olur ya! Çalışmam gerekti, tatillere gittim, işimden sansasyonel biçimde ayrıldım, üstüne sevgilimden ayrıldım, sonra çok maceralı günler geçirdim, sonra kendimi işe yeniden kaptırdım. Mine ve Volkan’ın hikayesi “gelecekte bir gün tamamlanmak üzere” rafa kalktı.

Sonra “Evde Kal” günleri başladı. Fiziken evde tek başımaydım; ama aslında hep Mine, Volkan ve kurguya sonradan katılan kahramanlarla birlikteydim. Hepsini çok hissederek yazdım. Ağladım, kahkahalar attım, defalarca sevgilimden ayrılmış gibi kalbim kırıldı, defalarca mutlulukla dans ettim. Şiş gözlerle uyandım, çarpan kalbimle cinler içtim.

“Yaza yetiştireceğim.” diye inat ettim. Gerçekten yetişti.

Hadi hemen alın, okuyun nolur. Çok merak ediyorum. Umarım en az benim yazarken keyif aldığım kadar keyif alırsınız okurken!

Yeni aşklarda görüşelim!

 

 

İlk romanım geldi: Birlikte sonsuza dek mutlu yaşayacağımız prensimizi ararken kaç yanlış adama aşık olduk?” üzerine 4 yorum

  1. Emine dedi ki:

    Tebrik ediyorum, blogdaki partları da çok severek ve bir sonrasını sabırsızlıkla bekleyerek okuyordum, kitabı da okumayı sabırsızlıkla bekliyorum ❤️

    Beğen

    • Sezen dedi ki:

      Emine, çoook sevindim. Umarım kitap halini çok daha fazla seversin, bir kaç yıl ileri – geri gidişlerle farklı aşk peşinde masallar bir arada. 🙂 Yorumlarını sabırsızlıkla bekliyorum!

      Kocaman sevgiler

      Beğen

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s