Bir İlişki Analizi – 2: Başak Burcundan İlişki Bitiş Raporu Almak ve Karmik İnanışlar

Onun arkasından sokak kapısını kapattıktan sonra, bir anda kendimi çok rahatlamış hissediyorum. “Belki de o kadar çok yaptık ki bu ayrılığın provasını, gerçek ayrılık sahnesine drama çıkartacak duygum kalmadı. Belki de tüketerek bitirmek bu yüzden her zaman en güzeli.” diye düşünüyorum.

Giyiniyorum, evden çıkıyorum, ailemle rakı içmeye gidiyorum. Nasıl olduğumu merak eden kız arkadaşlarıma oldukça makul mantıklı ses mesajları ile durum raporu veriyorum.

Gelgelelim içimdeki bu rahatlamış ve ferahlamış his sadece o gece boyunca sürüyor.

Sabah gözlerimi açtığımda yanımda onu bulamamak kendimi eksik hissettiriyor. Bir önceki gün aklımdan şimşek hızıyla geçiyor, canım acıyor. Aynı şehirde olup birlikte uyanmadığımız hiç bir gün geçirmemiştik şimdiye kadar, onun İstanbul’da olup da yanımda uyanmaması fikrini kabul edemiyorum.

Yataktan kalkıp kendime bir kahve yapıyorum ve kendi içimde çatışmaya başlıyorum. Hormonlarım ile mantığım birbirlerine top tüfek savaş açmış durumdalar. Şimdiye kadar her ilişkim “bir olay” ile bitti. Ben ortada bir olay olmadan daha önce kimseden ayrılmamışım, onu fark ediyorum.

Bir yanım, onu delicesine özlüyor ve arzuluyor, “Farklılıklarımızı iletişim kurarak çözebiliriz. Neredesin? Geliyorum.” demek istiyor. Diğer yanım, “Hayatı her yönüyle paylaşamadığın, nerede ne yapması gerektiğini bilmeyen ve ihtiyaçlarının farklında olmayan, sadece sen idare ettikçe akacak bir ilişkiyi gerçekten sürdürmek için çaba harcayıp durmak istiyor musun Sezen? Mantıklı değil, sakin ol.” diyor.

Evet farklı olduğumuz çatıştığımız bazı konular olduğu inkar edilemez; ama diğer yandan onun deyişiyle “bu flört dünyasında uzun yıllardır bulamadığımız farklı ve güzel bir şey” de var aramızda. Gerçekten çözemeyeceğimiz sorunlar mıydı, yoksa ikimiz de bunları diğerimizin çözmesini mi bekledi, emin olamıyorum.

Ben duygularım arasında git geller yaşarken, ondan bir rapor alıyorum. Gerçekten bir rapor, tam bir başak burcu. Giriş, sorunlar, konular, benim kendimde dikkat etmem gereken şeyler diye başlıklara ayrılmış bir rapor.

Raporun tamamı benim hatalarımı ve yanlışlarımı ortaya koymakla birlikte, “Sonuç olarak büyüleyici prensesim, umarım ikimiz de bu ilişkide bu kadar çok sevgi ve yaramazlığın arasında biraz da büyümüşüzdür. Hiç de fena değildi ha, ne dersin?” diye çok tatlı bir şekilde bitiyor.

Ben duygularımın arasında bölünmüşken, onun oturup böyle özenli, sistemli ve mantıklı bir şey yazmış olmasına hayran oluyorum. O zamanlar ben hiç bir şeyi mantık silsilesi içine oturtmadığım ve çelişkili duygular arasında (pişmanlık, rahatlama, özleme, öfke…) boğulduğum için bu kadar sistemli bir şekilde yazılmış bir rapordaki her şey gözüme çok haklı görünüyor. Açıp açıp o raporu okuyorum, kendimi inanılmaz suçlu hissediyorum.

Epeyce zaman sonra ise şunu fark ediyorum: Yazdığı şeylerin arasında gerçekten çok haklı oldukları da var. Diğer yandan madem bunları bu kadar net biçimde görebiliyordu, neden benimle bir akşam yemeğinde evinin planını veya kendi aile sorunlarını tartışmak yerine bunları konuşmayı tercih etmedi?

O sırada anlıyorum, bu detaylı ve güzel raporda yazanlar aslında onun ne kadar haklı ve mantıklı olduğunun ispatı gösterisi. Bu farkındalık beni bir silkeliyor, onun yazdığı raporu bir word dosyasına kopyalıyorum. Adını “Son Raporu” koyuyorum. Sözleşme düzenler gibi yaklaşıyorum metne, sanki benim duygusal bir konum değilmiş gibi. Bu yaklaşım inanılmaz işime yarıyor, ben o duygu silsilesinin içinde kaybolmuşken, okuduğum her şeyi mantıklı bulup satın almaya hazırdım, bu yaklaşımım değişiyor.

O raporda çok fazla tekrar eden bazı cümleler var; benim sürekli olarak keyfimi kaçıran, çok sıkça sergilediği “tam tatmin olmayan adam” tavrının sebebini ortaya koyuyor.

Mesela, “Senin evinde kendimi konforlu hissetmiyorum.” yazmış sorunlarımızın bir nedeni olarak. Misafir olarak geldiği bir ev için bunu söylemenin kabalık olmasını geçiyorum. Benim evimi konforsuz bulması için, kendi yaşadığı evin muazzam büyük, manzaralı filan olması gerekir – o zaman alıştığı standart bundan çok yüksek der hak veririm; ama kendi şehrinde tek odalı, banyosu mutfağı eski tuhaf evler kiralayarak göçebe gibi yaşarken bunu söylemesi hadsizlik mi; kendi aklında, kendini, gerçeğinden farklı bir yere yakıştırıp duruyor emin olamıyorum. Hepsi bir yana, benim evime ilk defa gelmiyordu, madem konforlu değildi benim evimde, bize birlikte kalabileceğimiz daha büyük bir ev ayarlayabilirdi. Böylelikle canımın sıkkın olduğu günlerde bana da kafa değiştirecek bir jest de yapmış olurdu.

Arkasında ekonomik bir gerekçe bile olsa daha anlayışla yaklaşırdım. Ancak kazandığı paraları düşününce, hiç hesabını yapmadan bir yalıda bile bir hafta ısmarlayabilirdi bize. Hiç cimri bir adam da değildi, konu bir yaklaşım meselesiydi. Yetişkin bir adam gibi davranarak, rahatsız olduğu durumlarda, kontrolü ele alıp, koşulları değiştirmiyor veya neye ihtiyacı olduğunu söyleyerek bunu talep bile etmiyordu. Bunun yerine pasif agresif sıkılgan bir tavır sergilemeye başlıyordu. İstanbul da bunun bir örneğiydi, bir gece kaldığımız Surat Thani de, Ko Phangan’daki bungalov da… Ayarladığım sırada hepsine “tamam” demişti, sonra da buralarda konforlu olmadığında durumu değiştirmek için bir eyleme geçmek yerine, pasif agresif tavırlarla benim burnumdan getirmişti.

Diğer her konu iletişim ile aşılabilme ihtimali olan konular olsa da, bu benim için üzerinde “Kaç, uzaklaş!” yazan bir kırmızı bayraktı.

Onu suçlamadan ancak onun tek taraflı baktığı her şeyi iki taraflı hale getirerek düzenliyorum bu End Report’u. Bu haliyle ikimiz de birbirimizi gerçekten çok severken, bambaşka arızalarımız yüzünden niçin bir ilişkiyi yürütmeyi başaramadığımızın bir özetine dönüşüyor.

Çok daha önceki aylarımızda, mistik sayılabilecek bir gece geçirmiştik, ikimiz de aynı gecede farklı tuhaf rüyalar görmüş, sabah uyandığımızda ikimizde de birbirimizi aslında çok daha önceden, başka bir hayattan tanıdığımıza inanarak uyanmıştık. Benim rüyamda ben ardı ardına kesilip eklenmiş videolar gibi bambaşka evlerde, bambaşka ülkelerde ve bambaşka zamanlarda uyanıyordum, rüyam sadece ardı ardına uyanma sahnelerinden oluşuyordu ve yanımda hep o vardı – tam şimdiki gibi görünmese de oydu. O ise bambaşka gezegenler filan içeren bir rüya görmüştü ve gördüğü rüyada ben onun tuhaf bir biçimde bu hayatın ötesinde bir bağlantısıydım. Doğruluğu asla kanıtlanamayacak inanışlardan biri olarak kalmıştı bu aramızda.

End Report’un son haline baktığımda, gülüyorum. Birbirimizin bütün yaralarını tetikleyip durmuş ve sonunda ikimizin de inanılmaz bir yoğun tempoda yaşarken deşmediği, ilgilenmediği, umursamadığı her arızlı yanını su yüzeyine çıkartmıştık.

“Bak bunlar benim sana hediyem, üzerinde düşünmen çalışman gereken konular. Hayatında bir şeyleri güzelleştirmek istiyorsan bunlara dikkat et.” diyip birbirimizin kucağına travma özetlerini bırakıp, yollarımıza devam etmiştik sanki.

Ben kaygılı bağlanandım, o kaçıngan bağlanan… Yani ben sevgi görmek istediğimde hırçınlaşıyordum, o ise herhangi bir şeyi yanlış veya eksik yapması fikrine tahammül edemeyip en ufak bir arızada duvarlar örüyordu.

Ben iş bitirmeye odaklı, sürüncemede kalan hiç bir şeye tahammül edemeyen analitik bir insandım, o tasarımcıydı bütün detaylara günlerini harcayabilirdi.

Ben kendi limitlerimi bilmiyordum, yoruluyor ve kendimi aşırı zorluyordum. O ise hiç bir zaman yakın aile bağları ve arkadaşlıkları olmamış biri olarak bu durumlarda mantıklı cümleler kurmak dışında bir şekilde destek olmayı bilmiyordu.

O inanılmaz mantıklı ve sakin konuşuyordu; fakat eylemleri ile söylemleri denk değildi hiç bir zaman. “Böyle anlarda birbirimize sevgi ve anlayış göstermemiz gerekir.” gibi inanılmaz güzel inanılmaz haklı cümleler kuruyor; ama asla bunu davranışına dökemiyordu örneğin. Ben ise genellikle daha sevgi dolu yaklaşsam da, duygusal buhranlara kapılıp, konuşurken sesimi yükseltebiliyor manasız cümleler kurabiliyordum.

Ben ilişkimde karşımda eril enerjiyi baskın bir şekilde hissetmek istiyordum, ancak eş zamanlı olarak buna pek alan açmıyordum. O ise bugüne kadar işsiz, hem sosyal hem de ekonomik açıdan ona bağımlı kadınlarla birlikte olduğu için, aslında hiç de matah bir şey yapmadan yalnızca var olduğu için aynı erilliği hissetmek istiyordu. Her ikimiz de eril enerji onda odaklı olsun isterken; bu ilişkide gümbür gümbür eril enerji bendim. Eril – dişi enerjisi dengemiz ikimizin de arzuladığı şekilde akmıyordu.

Benim içten içe ilişkilerin süreceğine, güzel güzel akacağına ilişkin bir inanmama sorunum vardı. Her yemek, her seyahat, her gün son olabilir diye düşünerek maksimum verimi almak derdindeydim. O ise hayatını yönetemiyordu, darmadağınıktı, hiç birinin tadını çıkartamıyordu.

Onun sevgiden anladığı dramasız huzurlu beklentisiz zamanlar geçirmekti; benim sevgiden anladığım ise önceliklendirmek, sürprizler yapmak ve sevgiyi kelimelerle, hareketlerle göstermekti.

Ya birbirimiz için karmik bir sınavdık gerçekten ya da birbirimizi gerçekten çok sevmişiz, diye düşünüyorum. Yoksa o kadar farklı o kadar çatışacağı belli iki karaktermişiz ki, aslında daha en başından “Bununla mı uğraşacağım ben ya?” diye düşünerek birbirimizden fersah fersah kaçmamız gerekirmiş, bütün dünya üzerinde birbirimizi kovalamak yerine.

Raporun düzenlenmiş halini, ona mail olarak yolluyorum. İlk defa o zaman gerçekten rahatlıyorum.

Lizbon’a döndüğünde bir mail atıyor. “Artık ikimiz için de dengelenme ve sakinleşme zamanı. Bu kadar harika, zeki, dışa dönük ve müthiş eğlenceli bir suç ortağı olduğun için teşekkür ederim. Hiç bir şeye değişmeyeceğim bir roller coaster’dı. Hikayemizin bir adı olsa herhalde “Robot prensesle tanıştığında” koyardım adını diyor.

Daha önceleri, bu sorunların hiç biri bu kadar bariz değilken, bilgisayarımın şifresini kolay hatırlamak için, Jonny2023 yapmış, sonuna da şifre daha güçlü olsun diye iki tane soru işareti koymuştum. Gerçekten benim için bir gönderme anlamı yoktu, ama “Jonny2023??” şeklindeki şifreme çok bozulmuştu.

Gülüyorum. “Bilgisayarımın şifresini değiştirmem lazım. “Jonny2023??” yerine “NoMoreRobotsin2023!!” yapmama ne dersin?

Reklam

Bir İlişki Analizi – 2: Başak Burcundan İlişki Bitiş Raporu Almak ve Karmik İnanışlar” üzerine bir yorum

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s