Burun Ameliyatı Notları & Merak Edilen Her Şey

Burun ameliyatı uzun zamandır aklımın bir kenarında duran bir konuydu. Nefes almam gittikçe daha zorlayıcı olacak biçimde azalıyordu. Öte yandan, özellikle kilo verdiğimde ve yüzüm daha da küçüldüğünde, burnum daha da büyük görünüp beni rahatsız ediyordu.

Zaman zaman bana tavsiye edilen doktorlarla görüşüyor, en uygun ne zaman olur diye planlar yapıyor ve her seferinde erteliyordum.

Ameliyat sonrası istirahatli olduğum dönemde, bana gelen mesajların ve soruların çokluğu beni çok şaşırttı. Meğerse aynen benim gibi düşünen, planlayan, erteleyen o kadar çok kişi varmış ki!

Şimdi raporumun son günlerine gelmiş, işin zor kısmını atlatmışken sorulan bütün soruların cevapları ile karşınızdayım!

Yaptırmalı mı?  Yaptırmamalı Mı?

Bu konuda ilk söyleyeceğim şey şu olacak: Erteliyorsanız, ertelemeye devam edin!

Çünkü bu o kadar da kolay bir süreç değil. Botoksa, dolguya benzemiyor; ciddi bir ameliyat.

Gerçekten zamanı geldiğinde, içinize sinen bir doktor bulduğunuzda,  her şey içinize sindiğinde, zaten ertelemiyorsunuz; kendinizi bir anda ameliyat hazırlıklarını yaparken buluyorsunuz.

Doktor Seçimini Nasıl Yapmalı?

Bu ne istediğinizle oldukça alakalı tabii. Ama doktorunuzun önceki hastalarının yorumlarını dinlemenizde, daha önce yaptığı ameliyatların sonuçlarına bakmanızda fayda var.

Benim estetisyen doktorum Süleyman Uslular oldu. Daha önce annemin de burnunu yaptığından annem ona çok güveniyordu. Ben de genel olarak özellikle böyle konularda annem kime güveniyorsa ona güvenirim.

Biz hiç çizim filan yapmadan, istediğim burnun ne olduğu konusunda el sıkıştık. Biraz küçülecekti, burun delikleri karşıya bakacak kadar kalkık bir burun olmayacaktı, estetikliyim diye bağırmayacaktı, profilden güzel bir kavisi de olursa mis olmaz mıydı?

O gün oradan ameliyat tarihimi netleştirmiş olarak çıktım.

Ameliyat Hazırlıkları:

Ameliyattan bir gece önce aynada “Yüzümü bu halde son görüşüm.” diye düşünerek incelerken aşırı heyecanlandığımı itiraf etmeliyim.

Yine de hazırlıklar kapsamında en önemli konu ameliyat valizi. Mutlaka ama mutlaka dikkat etmeniz ve yanınızda götürmeniz gereken şeyler şunlar:

  • Önden düğmeli, kesinlikle kafadan geçmesi gerekmeyen gecelikler, pijama üstleri.
  • Muz ve kurabiye. Çok sevdiğiniz, ağzınızı çok açmanızı gerektirmeyecek yiyecekler. İnsanın burnu kapalı olduğunda, tabii ki tat alamıyor. Çorba gibi yiyecekler hiç cazip gelmiyor. Muz ve kurabiye benim için kurtarıcı oldu. Tadını ve kokusunu alamasam da yemesi kolaydı, seviyordum.
  • Kitaplar dergiler taşıdım; ama hiç okumaya halim olmadı. Hep uyudum. O yüzden bence siz de bunları çok abartmayın.
  • Dudak nemlendiricisi. Çok işinize yarayabilir.
  • Kep şapka. Göz altı morluklarını daha iyi kamufle eden bir şey yok.

IOVR1456.jpg

Zor Bir Ameliyat Mı? 

Zaten ameliyathaneye gitmeden narkozu yemiş oluyorsunuz, ayıldığınızda da her şey bitmiş oluyor. O yüzden asıl olayların olup bittiği ana zaten tanık olmuyorsunuz.

Lokal anestezi ile burun ameliyatı yaptırmaya kalkanlara selamlar saygılar. Bence hiç öyle bir maceraya gerek yok.

Ameliyat sonrası ise ilk gün gerçekten çok zor. Gözlerimi açtığımda, burnumun tamamen tıkalı ve sargılıydı.  Dolayısıyla burnumdan hiç bir şekilde nefes alıp veremiyordum. Ameliyat boyunca boğazımdan oksijen borusu geçtiği için boğazımda tahriş olmuştu ve çok acıyordu. Gözlerim morarıp şişmesin diye gözlerime buzlar yerleştirilmişti. Çok ama çok susamış olmama rağmen, üç saat herhangi bir şey yiyip içmem yasaktı. Beni burnumdan daha çok rahatsız eden şey, boğazım oldu. Bir de susuzluk!

IMG_5915.jpg

Ameliyat Sonrası Nasıl Geçiyor? 

Ameliyattan hemen sonraki gün, burnunuzun ucuna yerleştirilmiş tamponlar çıkıyor ve burnunuzdan gayet nefes almaya başlıyorsunuz.

Eskiden burun ameliyatı olan herkesin kabus olarak anlattığı, burnun içine yerleştirilen kocaman pamuk tamponlar tarihte kalmış, artık silikon tamponlar kullanılıyor ve ilk günden itibaren burnunuzdan nefes alabiliyorsunuz.

Ancak ikinci günden itibaren gözler morarmaya ve şişmeye başlıyor. Alçılı olan burnunuzun neye benzediği hakkında hiç bir fikriniz olmayan, gözlerinizin morarıp kapandığı, ameliyat sersemliği altında olduğunuz, ameliyattan sonraki üç – dört gün gerçekten zor günler. Bütün bunlar kadar zorlayan bir şey de saçları yıkama yasağı!

 

Ameliyatın ikinci gününde yattığım yerde, “Bu kadar zor olacağını bilseydim, bir kere daha düşünürdüm.” diye mırıldandığımı hatırlıyorum. Ben yalnızca bir iki gün çile çekeceğimi, sonrasında biraz halsiz ve bandajlı biçimde olağan hayatımı yaşayabileceğimi düşünmüştüm.

Ne Zaman Olağan Hayata Dönülebilir? 

Bir hafta sonra bütün dikişler alınıyor, silikon tamponlar çıkıyor, saçlarınızı yıkamanız serbest hale geliyor. Ama yine de aşağıdaki gibi görünüyorsunuz, dolayısıyla cesur yüreklilik yapıp, olağan hayata dönmek için aşırı çaba harcamaya gerek olmadığını söyleyebilirim. Bu bir ameliyat, bir süreç ve vücudunuzun biraz zamana ihtiyacı oluyor.

IMG_6240.jpg

Bir hafta sonra ben, bandajlarım yüzümde olmasına rağmen, evin içinde olağan hayatıma dönmüştüm. Kitap okuyor, şirket işlerimi yapıyor, gayet normal biçimde besleniyordum.

Sonuçta bu bir burun ameliyatı. Yatmak zorunda değilsiniz, sokağa çıkabilirsiniz, alkol tüketebilirsiniz. Burnunuza dikkat ettiğiniz sürece, istediğiniz her şey yapabilirsiniz.

Ancak bu sırada tamamen iyileşmiş olmayacağınızı hatırlatmak isterim. Burnunuzun içi kabuk tutuyor olacak, şişlikleriniz inmemiş ve burnunuz bütün darbelere gerçekten çok hassas durumda olacak.

Aromaterapi tedavisi de benim morluklarımda çok işe yaradı. Yukarıdaki fotoğraf ile aşağıdaki arasında, yalnızca iki gün var.

IMG_6482.jpg

Bir de benim gibi yaşadığınızdan farklı bir şehirde ameliyat oluyorsanız, basınç ve dolayısıyla uçak yasağı sebebiyle bu dinlenme sürenizin daha uzun olması gerektiğini de dip not olarak geçeyim.

IMG_6959.jpg

Ancak kendinizi tamamen iyileşmiş hissettikten sonra dahi, bazı sporların, güneş gözlüğü takmanın filan sakıncalı olduğunu da hatırlatayım.

Şimdi Ne Hissediyorsun?

Sürekli profilden poz vermek istiyorum. 🙂

IMDA3275.jpg

Ameliyatımın üzerinden 15 gün geçti. Hala burnum biraz şiş, hala içinde yaralar ve kaşıntılar var.  Hala bir darbe almaktan çok korkuyorum. Yan masamda oturan biri bile montunu giderken tedirgin oluyorum. Yine de “iyi ki” dediğim bir şey ortaya çıktığı için çok keyifliyim.

Bu raporlu dönemimde, bir yandan hala -uzaktan- çalışmaya devam etmek zorundaydım. Tam bir uzaklaşma olmadı o yüzden. Yine de uzun uzun uyumak, uyanınca işe yetişmek yerine yatakta kitap okuyup keyif çatmak çok iyiydi.

Yavaş yavaş dönüş zamanı!

Yeni burunlu hayat merhaba!

 

 

Burun Ameliyatı Notları & Merak Edilen Her Şey” üzerine 2 yorum

  1. Burak Körün dedi ki:

    Tamam başlıyorum;
    Özel bir şirkette çalıştığım zamanlarda evim çalıştığım şirkete çok yakın olduğu için genelde şahsi arabamla (yakıt masrafı az oluyordu) ya da bisikletimde gidip geldiğim günlerden ve o 20’li yaşların ilk heyecanının üzerimde olduğu zamanlardan… bir bakıma eski çağlardan bir hikâye bu!
    Arada sırada şirketin personel servisini kullanırdım, genelde servisin en arkasındaki uzun 4’lü koltuğun, sağ tarafına otururdum. Akşam, iş çıkışı, servis muhabbetleri pek ilgimi çekmediği için her zaman kulaklığımı takar müzik dinleyerek giderdim ya da kulaklığımı takar müzik dinliyormuş gibi yapardım. Buna rağmen zaman zaman karşılaştığım ve sohbet ettiğim bir arkadaşım vardı, şirket içerisinde birimlerimiz farklı olduğu için hiç görüşme fırsatımın olmadığı bir arkadaş, Gizem diyelim biz ona.
    O dönemleri hatırlarsınız magazin programlarında hangi ünlü kaç tane estetik operasyonu geçirdi, o ünlü bu ameliyata kaç bin TL harcadı, kim neresini sigortalattı gibi gereksiz ve beyin sulandırıcı Televole haberlerin olduğu dönemlerden bahsediyorum… Hiç estetik yaptıran birini tanımamıştım, toy bir delikanlıyım, Anadolu çocuğuyum anlayacağınız. Her neyse yine günlerden böyle bir gün servisteki yerimi aldım, aracın kalkmasını bekliyorum, kulaklıklarımda; “Alice Gold – Runaway Love” çalıyor, biraz melankoli ve serin bir Akdeniz akşamı… Biri omzuma dokunda dokundu, refleks olarak döndüm bakıyorum ama tanımıyorum, o da bana bakıyor. Bu böyle olmayacak anlaşılan deyip kulaklığımı çıkardım ve o can alıcı soruyu sordum.
    -Buyurun, nasıl olabilirim?
    -Aşk olsun tanımadın mı yaa!
    -Tanıyamadım… ımmm…
    – …
    Meğer Gizem burun estetiği yaptırmış çok da güzel olmuş, öğrenince inanamamıştım. Küçücük bir organın insanı bu denli değiştire bileceği aklımın ucundan bile geçmezdi. İşte bu benim şirket servisindeki tek arkadaşımı nasıl kaybettiğimin öyküsüydü. Okuduğunuz için teşekkür ederim.

    Beğen

    • Sezen dedi ki:

      Merhaba Burak! Çok tatlı bir hikaye olmuş bu, bir yandan acıklı, bir yandan çok sevimli. Ama birinin kendisini daha çok seveceği bir hale gelmesi, arkadaşlıkların sonu olmasını kabul etmek istemiyorum! Kocaman sevgiler,

      Beğen

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s