Intermezzo ve Annemin Meşhur Beğendili Ahtapot Tarifi

Çok uzun yıllardır hayatımdaki her şeyi tıkır tıkır yöneten, her şeye yetişen, bir de üzerine ışıldayan ben bu sene temmuz ayına başladığımızda darmaduman bir haldeyim. Hayatımın parçalarını bir türlü birleştiremiyorum, oldurduğumu sandığım her şey de yeniden tuzla buz oluyor. İskambil kağıdından yapılan kulelerde, bir tarafı düzeltip tam diğer tarafa geçmişken, daha az önce yapılan yer … Okumaya devam et Intermezzo ve Annemin Meşhur Beğendili Ahtapot Tarifi

Mitolojik Yunan Tanrılarının Toprakları, Dev Yanaklarım ve Japon Meyhanesi

Peki ya hayat bir dizi birbiriyle bağlantısız deneyimin toplamından ibaretse? Bir şeyin neden anlamlı bir biçimde başka bir şeyi takip etmesi gerekiyor?* 2025 yılının ilk ayında, daha o sene içinde yapacaklarımın listesini bile çıkartamamışken aldığım kanser teşhisi ve tedavisi ile geçen aylar zaman algımda büyük bir karmaşaya yol açmış durumda. Tedavi biter bitmez gittiğim Peru'da … Okumaya devam et Mitolojik Yunan Tanrılarının Toprakları, Dev Yanaklarım ve Japon Meyhanesi

Yazın Son Demlerinde Teos & Samos

Dionysos’un oğlu Athamas tarafından kurulduğu düşünülen ve içinde Helenistik dönemin ünlü mimarı Hermogenes tarafından yapılan Dionysos Tapınağı'nın da bulunduğu Teos Antik Kenti'ne komşu yazlığımız benim yaz aylarındaki ana üslerimden biri oluyordu. İstanbul'da geçirdiğim uykusuz, hızlı, yoğun ve sağlıksız günlerle, Teos'ta geçirdiğim annemin yemekleriyle güzel beslendiğim, yüzdüğüm, doğa içinde vakit geçirdiğim ve bol bol kitap okuduğum ve uyuduğum … Okumaya devam et Yazın Son Demlerinde Teos & Samos

Teos ve İstanbul Arası Zig Zaglarla Yaz Beklemek

Seyahat etmediğim zamanlarda nisan ve ekim arası dönemi Teos ve İstanbul'da geçiriyorum. 536km'lik bu yolu gidip gelmeyi seyahatten saymıyorum, çünkü ikisi de benim evim. Genellikle nisan ayı itibarıyla Teos'a her gidişimde en az iki hafta kalıyordum. Bu sene, ne yüz yüze toplantılarım ve resmi evrak işlerim bitebildi, ne de havalar tam anlamıyla yaz havasına geçebildi; … Okumaya devam et Teos ve İstanbul Arası Zig Zaglarla Yaz Beklemek

Ay saati ile yaşadığımız mitolojik topraklar: Teos

Alaçatı'dan sonra bayram ve tatil günlerini geçirmek için Teos'un yolunu tutuyorum yeniden. Orada zamanın yavaşlaması, herhangi bir ulaşım aracı kullanmadan günlerin geçirilmesi, buluşmak için telefonla plan yapılmasına gerek olmaksızın arkadaşlarla kesişilmesi, ev ile denizin birbirine yakınlığı sebebiyle hiç üşenmeden her ihtiyaç için zig-zag git geller yapılabilmesinin konforu bana her gittiğimde çok iyi geliyor. İstanbul'da ve … Okumaya devam et Ay saati ile yaşadığımız mitolojik topraklar: Teos

Sihirli Mitolojik Topraklar ve Dünyanın En Kötü İnsanı

Göcek'teki parti tatilimiz üzerine İstanbul'da geçen hızlı günlerden sonra, iş bilgisayarımı yanıma alıp doğrudan İzmir'e uçuyor ve soluğu Teos'ta alıyorum. Bir zamanlar citta slow ünvanı almış olan, bu gün oldukça çirkin binaları, zevksiz tabela yığını ve akıl almaz trafiği ile bana zevksiz ve keyifsiz Anadolu kasabalarını andıran Seferihisar'ı ne kadar sevmiyorsam, Sığacık'ı da tarihi kale … Okumaya devam et Sihirli Mitolojik Topraklar ve Dünyanın En Kötü İnsanı

Ege’den Havadisler: Duvarları resimli Ulamış Köyü, sokakları korkuluklu Barbaros Köyü

Hep birden fazla evde yaşayanlardan oldum ben. Üniversiteye başlayana kadarki süreçte hafta içlerini Adana'daki evimizde, haftasonlarını Toroslar'daki dağ evimizde geçirirdik. Haftanın en az birkaç günü de dedemle babaannemde kalırdım. Bu evlerin hepsinde bana ait bir odam, kıyafet ve kitaplarla dolu dolaplarım vardı. İstanbul'da yaşamaya başladıktan sonra da, annemle babamın farklı şehirlerde olması sebebiyle çok 'evli' … Okumaya devam et Ege’den Havadisler: Duvarları resimli Ulamış Köyü, sokakları korkuluklu Barbaros Köyü

Hayatta kalmak için sana ihtiyaçsızlığım, birlikte gezeceğimiz okyanuslara engel olmasın*

Bu bayram tatili için planım, İtalya kıyılarına uzaktan bakarak, “Veni Vidi Amavi” gibi cümleler kurarak Hırvatistan’ı boydan boya kat etmekti. Yıllar önce Ibiza’da geçirdiğimiz günlerde keşfetmiştik Obonjan Island’ı… Bir türlü hepimize uyan bir zaman aralığı bulup yolumuzu düşürememiştik buraya. Sonunda bu bayram tatilinde Obonjon Island’a gitmeye hazırdık. Hatta Zagreb’de bir günümüzü geçirip, Pula’da bir üzüm … Okumaya devam et Hayatta kalmak için sana ihtiyaçsızlığım, birlikte gezeceğimiz okyanuslara engel olmasın*

İkinci hayatın, tek bir hayatın olduğunu anladığında başlar.

Herkesin sürekli yapmaya niyet ettiği, kendisine sözler verdiği ve asla yapamadığı bir şeyler vardır ya hani… Kendimizden emin bir biçimde “Bu sefer kesin.” deriz. Bizi tanıyanlar, alaycı ve sevecen bir gülümsemeyle “Küllahıma anlat.” manasında bir “hı hı, tabii” der. Benim artık inandırıcılığını tamamen kaybetmiş klişe cümlem: “Bu aralar biraz dinlenmem lazım.” Her seferinde kendimden emin … Okumaya devam et İkinci hayatın, tek bir hayatın olduğunu anladığında başlar.