İstanbul’da yaz bitmeden: Perili Köşk, Sahil Yürüyüşü, Klein Garten

Yaz bitiyor.

Aşırı sıcak diye söylenmeler sona erdi. Okul alışverişine davet eden reklam postaları ardı ardına düşer oldu. Şeftaliler saman gibi olmaya başladı, ısırınca koldan aşağı süzülmüyor suları…

Neyse ki bacaklar hala bronz. Güneş gözlüğü hala evden çıkmadan yanına mutlaka alınması gerekenler listesindeki varlığını koruyor. Haftasonu kaçamaklarına giderken bikini hala çantanın olmazsa olmazı.

IMG_0356.JPG

MBA dersleri başlamadan önceki son deniz çıkartmamı -“Umarım yanılıyorumdur ve bu henüz son değildir” diyerek – bu haftasonu Antalya’ya yapıyorum. Güneşin de bizi bir süre daha terk etmeyeceğimi umuyorum.

Hazır havalar hala güzelken, İstanbul’da olanlara, her zamankinden farklı bir haftasonu geçirmek isteyenlere tavsiyelerim geliyor.

IMG_0578.JPG

Perili Köşk – Borusan Contemporary

Bir ofis düşünün, her camından muhteşem bir Boğaz manzarası görünüyor. İçerdeki duvarların hepsi boş olsa dahi, camdan görünen harika manzara sebebiyle kimse bunu fark etmeyebilir. Fakat duvarlar da boş değil, çalışma ve toplantı masalarının arkasındaki duvarlar, özenle seçilmiş bir çağdaş sanat koleksiyonunun parçaları ile dolu. Videolar, neon-led’ler, tablolar…  (Koleksiyona şuradan göz atabilirsiniz.)

Gördüğüm en güzel çalışma ortamına sahip bu yer, 1910’lu yıllarda inşaa edilmeye başlanan Perili Köşk. Şu anda burayı ofis olarak kullananlar ise, Borusan Holding çalışanları.

Burayı sadece kendilerine muhteşem bir çalışma ortamı yapmakla kalmamışlar; binayı haftasonu halka açmışlar. Kimsenin masasında hiç bir şahsi eşyası kalmıyor. Ve siz misafir olarak gidip, Yönetim Kurulu’nun odası dahil olmak üzere bütün katları gezebiliyorsunuz.

Bu da, sergiyi bir sergi salonunda gezmekten çok daha sıradışı hale getiriyor. Muhteşem bir konsept, hayran olunası bir vizyon.

IMG_0679.JPG

IMG_0639.JPG

Yönetim Kurulu’nun odası, şu hayatta herkesi Borsuan Holding YK’sına girmek istetecek kadar güzel. Eserlerden bazıları, insanı karşısında dakikalarca kilitleyecek kadar etkileyici.

IMG_0605.JPG

Yalnızca Instagram’da fazla HDR filtresi basılmış, hiç bir duygu uyandırmayan, hiç bir sıradışı bakış açısı sunmayan abartılı fotoğraflardan oluşan ve süreli bir sergi olan “Sinan Projesi” bence ne bu sıradışı konsepte, ne de daimi koleksiyonu oluşturan eserlerin yanına yakışmıyordu. Siz de bir göz atarsınız, benimle aynı fikirde olursanız, o katları pas geçip,  Müze Cafe’de harika manzaraya karşı oturabilirsiniz.

IMG_0637.JPG

Ziyaret saatleri cumartesi ve pazar günleri 10:00 ile 19:00 arasında. Giriş ücreti de öğrenciler için 5TL, diğerlerimiz için 10 TL.

IMG_0677.JPG

Sonrasında taksiye, arabaya binip, haftasonu trafiğine dahil olup, bunalmak yerine, keyifle Boğaz hattını yürümenizi şiddetle tavsiye ederim.

IMG_0660.JPG

Klein Garten

İstanbul’un gece hayatına, 2004 yılında dahil olmuş kuşak olarak, yaklaşık beş senemizi, gecemizi hangi semtte ve hangi mekanda geçireceğimize karar vermekte zorlandığımız çoklukta seçenek arasında geçirmiştik.

Yeter ki, canın dans etmek, eğlenmek istesin; Asmalımescit ayrı, Taksim ayrı, Levent ayrı, Kuruçeşme ayrı konseptlerde, onlarca mekanla, bir sürü farklı müzik tarzında seçenekler sunuyordu. Devasa club’lar vardı, her yerde sokaklarda masalar ve hepsi de tıka basa doluydu. Bunu içselleştirmiş olarak bu şehirde yıllar geçirdiğimiz için, son zamanlarda sık sık dilimizden şu cümleler dökülüyor: İstanbul’da eğlenecek mekan bulamıyoruz!

Hala güzel olanların pek çoğu, şehrin oldukça dışında konumlandığından, yolun gözümüzde büyüdüğü ve vazgeçtiğimiz geceler oluyor.

IMG_0995.JPG

Bu yoklukta, Klein geçtiğimiz kış sezonunda yoklukta vaha görevi gördüğünden kalbimizde yeri ayrıydı; ama Klein Garten’a tam anlamıyla aşık olduk.

IMG_1031.JPGIMG_0989.JPG

Eski Nu Teras’ın yerine konumlanan Klein Garten -hala bilmeyenler için Almanca “küçük bahçe” anlamına geliyor – yere atılmış minderleri ile Fas ruhu estirirken, Haliç manzarası avaz avaz “Her şeye rağmen, İstanbul çok güzel be!” dedirtiyor. Müzikler şahane, kokteyller leziz.

IMG_1014.JPG

Kapısı biraz sıkı. Bunu eleştirenler oluyor; fakat İstanbul’da bu yoklukta içerideki kitleyi korumak için bunu gerekli bir önlem olarak görüyorum. Yaz bitmeden, mutlaka yol düşürülmesi gerekenlerden.

IMG_0856.JPG

Keyifle ve keşfederek kalın!

 

 

İstanbul’da yaz bitmeden: Perili Köşk, Sahil Yürüyüşü, Klein Garten” üzerine 3 yorum

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s