2021 benim açımdan fırtınalı bir seneydi. Çok hızlıydı. Dünya ve ülke gündeminde olup bitenlerin yanı sıra, benim iş ve sosyal hayatım da çok hareketliydi.
Geride kalan bir yıl boyunca birbirinden apayrı iki odak noktam vardı: İşim ve sevdiğim insanlarla eğlenmek. Tuhaf bir şekilde bunların ikisi birbiri ile çelişen aktivitelermiş gibi görünse de, benim gibi evine çok düşkün olmayan ve vücudu uykusuzluğa dayanıklı insanlar için, “Work hard, play harder!” aslında çok iyi çalışan bir formülmüş. Onu deneyimledim.
Gerçekten eğlenerek vakit geçirdiğinde insan; sevdikleriyle saatlerce kahkahalar atarak sohbet ettiğinde, sabah uyandığında acı hissedecek kadar çok dans ettiğinde o kadar güzel bir şekilde deşarj oluyor ki; bütün geceyi evde pinekleyerek geçirmiş kişilere kıyasla, işte daha şevkli ve daha sabırlı biçimde çalışabiliyor. Tertemiz bir zihinle ve yenilenmiş olarak… Diğer yandan bir iş sorumluluğu taşıyor olmak da, o parti ve eğlence dünyasının içinde abartmayı ve kaybolup gitmeyi engelliyor. Bir dur noktası oluyor iş sorumluluğu, döngüye girip abartmanın ve kayboluşa giden çizgileri geçmenin sınırını koyuyor.
Bu seneki bütün iş başarımı, yıl boyunca çok eğlenmiş olmama ve hayatımda ne zaman görüşsem birlikte çok keyifli vakit geçirdiğim ailem ile arkadaşlarıma borçluyum. Ve iyi DJ’lere, harika tatillere, müthiş güzel sofralara, avaz avaz söylenen şarkılara… Yaptığımız müthiş eğlence planları, bana haftada 70 saatlere vuran çalışma saatlerine dayanma gücü ve yoğun projeler arasında zihnimi sıfırlama fırsatı verdi. Ülke gündemi ne kadar iç karartıcı olursa olsun, her güne gülümseyip dans ederek başlamamı sağladı.

Diğer yandan bu kadar uzun saatler yüklü bir stres miktarı altında çalışıp, aynı tempoda eğlenince, insanın hayatında gerçekten başka hiç bir şeye zaman kalmıyor. Evli veya çocuklu bir hayatı tercih edenlerin böyle bir düzende yaşaması mümkün olmadığı gibi, bu düzende yaşarken düzenli bir ilişkiyi dahi sürdürmek imkansızlık seviyesinde. Uyku uyumaya fırsatı yokken insanın, birine kendini anlatmaya, başka birini anlamaya, alttan almaya, idare etmeye filan enerjisi de zamanı da olmuyor nitekim. Bence aşk ve flört açısından çok bereketli bir sene oldu, çünkü tanıştığım adamlardan eğlenmek ve birlikte keyifli vakit geçirmek dışında hiç bir beklentim yoktu. Asla yüzeysel veya anlamsız şeyler de yaşamadık, hepsi sevgi dolu saatler, uzun sohbetler, eğlenceli ve hazlı deneyimler içeriyordu. Gelgelelim, bunları bir düzene oturtmak ve sağlıklı bir iletişim kurmak için o kadar çabasızdım ki, “Senin hayatında bir ilişkiye ve bana yer yok!” benzeri çok sitem aldım. Ve o kadar çok koşuyordum ki, hissettiğim duyguları yaşamaya veya herhangi bir ilişkimi analiz etmeye bile fırsat bulamadım. Çok duygu vardı, çok az farkındalığım… İlişkilerdeki başarıyı düzenli ve uzun bir ilişkiyle ölçeceksek bu açıdan hiç bir başarı iddia edemem, ama geçirilen zamanların niteliği ile ölçeceksek çok verimli ve bereketli bir sene olduğunu söyleyebilirim. Gelin ve damat gibi giyinip kendi düğünümüzden çıkmış rolünde eğlendiğimiz bir gece, görüştüğüm bir adamın bir ay sonra 97’li olduğunu öğrendiğimdeki şokum, Demre’de tekne terk ederek bitirdiğim tuhaf ilişkim, ilk görüşte aşk maceram, zabıtalar tarafından götürülmemiz gibi inanılmaz iyi sahneler var aklımda. Dezavantajı şuydu; bütün bunlar olup biterken benim hep yetişmem gereken o kadar çok iş vardı ki, bunların duygularını içtenlikle yaşayamadım.

Bu sırada kendime, bakımıma, sağlığıma ayıracak zamanım da yoktu. Düzenli spor yapmadım, hadsiz alkol tükettim, çok az uyudum. Fakat hayatımdan o kadar tatmin ve o kadar keyifliydim ki, tuhaf biçimde çabasızca fit olduğum, aynada kendimi çoğu zaman çok beğendiğim bir yıl devirdim.
İş ve eğlence sınırlarımın karışması en yorucu ve en yıpratıcı olandı. Gittiğim her tatilde iş bilgisayarımı açıp saatlerce çalıştım. San Francisco’da otel lobisinde ihale evrakı inceledim, Akyaka’da idari bir iptal davası dilekçesi hazırladım, Göcek’te teknede bir yatırım ortaklığı kurdum, yollarda nice genel kurul hazırladım… Hep aklımda açık bir pencere şeklinde kurgulamam gereken bir sözleşme, bir yazı, bir proje vardı. Zihnimin bunlar o kadar büyük bir kısmını işgal etti ki, hayatımda olup bitenleri hazmetmeye, düşünmeye, analiz etmeye çoğu zaman fırsat bulamadım. Farkındaysanız bazılarınızın çok sevdiği “hayat ve aşk” yazılarından da hiç yazmadım. Hayat hakkında düşündüğüm, analizler yaptığım, gözlemlerimi aktardığım yazılar hiç yoktu bu sene. Daha çok keşif notları şeklinde not defterim yazıları yazdım.
Bugüne kadar hayattan aldığım yaralardan kendime ve birilerine ispatlamaya ihtiyaç duyduğum her şeyin hesabını bu curcunada kapattım. Hani vardır ya, bir şeyler yaşarsınız ve sizde bazı yaralar bırakır, bunların aksini en çok kendinize ispatlamaya ihtiyaç duyarsınız. Çok yakışıklı, çok zengin, çok tatlı adamlardan gördüğüm ilgiyi de, işte bazen aşırıya kaçarak ortaya koyduğum çıktıları da bu hesaplaşmaya dahil edebiliriz. Çocukça ve az gelişmiş bir tarafı olduğunu kabul etsem de, buna ihtiyacım vardı, yaptım, yapabildiğimi gördüm, kendimle olan hesabımı kapattım. Bir kenarda şu kadar param olsa, kendimi güvende hissederim dediğim rakamı da kenara koydum. Bütün bunları yaparken de çok eğlendim. Bu yüzden benim açımdan 2021 gerçekten verimli bir seneydi.

Ben kendimle olan hesap ve savaşımı 2021’de bitirdim. Yapabildiğimi görmek bana yetti. Artık kaygılar, ispatlar olmadan gerçekten değer üretmeye, kendime, çevreme, değebildiğim herkese bir şeyler katmaya ve daha nitelikli bir hayat yaşamaya hazırım.
Bugüne kadar hukuk işlerini avukat olarak yürüttüğüm bazı şirketlerden 31 Aralık itibarıyla el çektim, bu işleri devrediyorum. Aklımda yerli yerine oturtmam gereken çok konu olduğu gibi, elimdeki işlerin de doğru devrini yapıp, düzenli akışını sağlayacak kurguları yapmam gerekiyor. “İyi misin, neler oluyor?” benzeri çok mesaj aldım. O yüzden endişelenilecek hiç bir şey olmadığını söylemek isterim. Doğrudan CEO’ya bağlı daha yönetim fonksiyonlu bir pozisyona geçiyorum, çok heyecanlıyım çünkü bilmediğim topraklar.
Bu yüzden ben hayata kısa bir mola vererek başladım 2022’ye. Sadece işlerimi değil, kendi hayatımda da neleri isteyip istemediğimi, başkalarının etkisi altında kalmadan düşünebilmek için… 2021’in hızlı temposunda üzerinden atlayıp geçtiğim duygularımı gözden geçirmek için… Bazı şeylerin ben dokunmadığımda da akabildiğini test etmek için… Biraz kendi zihnimi ve vücudumu dinlemek için… Ulaştıklarımın keyfini çıkarıp yeni hayaller kurabilmek için… Bazen durmanın, koşmaktan daha verimli olabildiğini bildiğim için…
Hoşgeldin 2022! Seninle neler yapacağımızı henüz bilmiyorum, ama yeniliklerle dolu olacaksın biliyorum.
Hepinize çok güzel bir sene dilerim!