Lizbon Notları – En güzel Rooftoplar, Beyaz Kumların Üzerinde Danslar, Edepsiz Menüler, Leziz Kokteyller

Lizbon’a yıllar önce gitmiştim. 2016 yılında… Ayak bastığım anda rengarenk sokaklarına vurulmuş, bir şehre ilk defa adım attığımda hep yaptığım gibi elimde upuzun keşfedilecekler listeleriyle hiç durmaksızın oradan oraya koşmuştum. Sadece Lizbon ile de sınırlı kalmamış Sintra, Cascais, Caba da Roca gibi civarlardaki yerleri de arşınlamıştım.

Bu seferse Lizbon’a elimde hiç bir liste olmadan gidiyorum. O’na…

Orada geçirdiğim süre boyunca da, Lizbon’da uzun zamandır yaşayan rafine zevklere sahip insanlarla gezdiğim için turistik tuzaklardan uzak, gerçekten güzel mekanları deneyimleme şansı yakalamış olsam da, Lizbon’da geçirdiğim günlerde aklıma kazınanlar gittiğimiz yerlerden ziyade, O’nunla rastgele bir cafede bir masaya çaprazlama oturmuş toplantılar yapıp mailler cevaplarken arada el ele tutuşmalarımız, sabahları sarmaş dolaş uyanıp uykulu gözlerle birbirimize mutlulukla gülümsemelerimiz, onun benim İngilizce bazı kelimeleri telaffuz şeklimle tatlı tatlı dalga geçmesi, sarmaş dolaş Lizbon sokaklarında yürümemiz, güneşli günlerde parklarda oturup dakikalarca öpüşmelerimiz, üzerimizde motor ceketleri ve kaskları ile aşırı cool bir çift olarak onun motoruyla gezmelerimiz, Portekiz şaraplarını devirirken yaptığımız derin ve samimi sohbetler, dünyada sadece ikimiz varmış gibi dans ettiğimiz geceler, ikimizin de birbirimizi çok farklı bir hayattan tanıyormuşuz hissine sahip olmamıza ilişkin bizden başka kimseye açıklayamayacağımız tuhaf ve olağanüstü his, kaldığımız her yeri daha ilk günden evimiz gibi benimsememizdeki kolaylık, oynadığımız oyunlar, huzurlu ve sevgi dolu anlardan muzipliklere geçiş hızımız oluyor.

En keyif aldığım akşamlardan biri, çok yorgun olduğumuz bir gün akşamüstü saatlerinde evde şekerleme yaptıktan sonra, inanılmaz bir aç olarak uyanıp, “Hadi çıkıp yürüyelim sokakta, ilk bulduğumuz yerde bir şeyler atıştıralım.” diyerek evden çıktığımız ve hemen evin köşesinde hiç de popüler olmayan bir tapasçıda oturduğumuz akşamdı örneğin. Mekanın ilk müşterileri biz olmuştuk, yanımızdaki masalar defalarca dolup boşalırken, biz sürekli bir sürahi daha şarap ve birkaç tapas daha söyleyip, hayat ve istediklerimiz hakkında oldukça samimi bir sohbet ederek orada o kadar uzun saatler oturmuştuk ki…

Kiminle birlikte olduğun, nereye gittiğinden daha önemli olduğunda, aslında gittiğin yerin ne kadar havalı, ne kadar iyi olduğunun hiç bir anlamı kalmıyor; oldukça sıradan yerler bile hafızana kazınan yerlere dönüşüyor.

Yine de bundan bağımsız ve objektif bir yaklaşımla değerlendirmem gerekirse, bence Lizbon’da kesinlikle atlamamanız gereken yerler şunlar:

Memmo Alfama Otel Lizbon

Lizbon’un en popüler bölgelerinden Alfama’da yer alıyor bu otel. Alfama’nın adının Arapça hamam anlamına gelen al-hamma kelimesinden geldiği şeklinde ilginç bir bilgiyi de burada sizinle paylaşmış olayım.

Bu otel, oldukça eski ve geleneksel iki bina birleştirilerek oluşturulmuş. Odalarında küvet- hamam arası müthiş keyif alanları olduğu gibi, ayrıca terasında minik bir havuzun yanı sıra, tepeden muazzam bir Alfama manzarası sunuyor.

Pek çok otelde kaldık Lizbon’da, açık ara favorim burasıydı. İnanılmaz zevkli dekorasyonu, muhteşem terası, akşamüstü havuzun içinde bir kokteyl yudumlama keyfi ile burada kaldığımız günlerde otelden dışarı gün boyunca hiç çıkmadık.

Go A Lisboa

Lizbon’da yaşanların en sevdiği roof toplardan biri. Oldukça genç ve iyi bir müşteri kitlesi, harika bir manzarası, bohem ve çok şık bir dekorasyonu var. Yemekleri de gerçekten çok lezzetli. Gündüzleri çalışmak için, geceleri DJ performansları eşliğinde eğlenmek için kesinlikle atlamamanız gereken bir adres.

Casa Reia

Deniz kıyısında, muhteşem bembeyaz kumların üzerine konumlanmış bir mekan. Yemek konusunda da çok iddialı; ama asıl harika olan o bembeyaz kumların üzerinde herkesin çıplak ayaklarla önce harika bir gün batım manzarasına karşı, sonra neredeyse sabaha kadar yıldızların altında çılgınlar gibi dans etmesi.

Lizbon’da gece dans etmek için gittiğim yerler arasında açık ara en favorim Casa Reia oldu. Hem çaldığı müzikle, hem de mükemmel ambiansıyla. Gece orada eğlence bitince, hemen önündeki uçsuz bucaksız görünen kumsala çıkıp, dans etmekten bitkin vücudu o kumların üzerine bırakıp, dalga sesini dinleyerek yıldızları izlemek de muhteşem güzel bir son oluyor.

Java

Bir diğer çok popüler roof top. Gündüzleri oldukça sakin olmasına rağmen, özellikle tam iş çıkışı ve gün batım saatinde bir anda kalabalıklaşıyor. Oldukça basit yemekleri, şaşırtıcı bir lezzetle hazırlıyorlar. İlla ki Portekiz lezzetleri yemek ısrarında değilseniz bir şeyler atıştırmak için, yoksa da birkaç kokteyl içerek teras keyfi yapmak için şahane bir adres.

Palma Cantina

Lizbon’a yolunuz düşerse kesinlikle pas geçmemeniz gereken adreslerden biri. Bir kere bulunduğu konum çok enteresan, bu mekanın olduğu cadde oldukça lüks ve popüler mekanlarla doluyken, hemen bir paraleli tamamen uyuşturucu etkisi altında uçan, kesinlikle aşırı tuhaf ve komik hareket eden insanlarla dolu bir sokak.

Palma Cantina’ya günün hangi saatinde isterseniz gidin, hep güzel. Ama ben özellikle brunch için şiddetle tavsiye ederim. Hayatımda daha önce hiç denemediğim Jaca’yı da ilk defa burada yedim, köftesi o kadar lezzetliydi ki!

Restaurante Aquele Lugar que não Exist

Değişik bir deneyim yaşamak isterseniz şiddetle tavsiye edeceğim adreslerden biri. Gelecekte şehrin çok popüler bir semti olması beklenen, sanayi bölgesiyken, yeni lüks apartmanlar ve açılan iddialı mekanlarla biraz hareketlenmeye başlamış bir yerinde bulunuyor. Adı “Aslında böyle bir yer yok.” anlamına geliyor. Bir tiyatro sahnesiymiş gibi dekore edilmiş odaları, hayatımda gördüğüm en ilginç ve edepsiz menülerden biri olan menüsü ve muhteşem lezzetli margaritaları var.

Akşam yemek sonrası takılmak için Vago Bar oldukça keyifli bir mekan, aynı zamanda bu mekanla aynı sokakta çok keyifli daha bir sürü mekan var. Le Bar A Crepes muheteşem lezzetli tatlı ve tuzlu krepler yapıyor, Fransızların bile şiddetle tavsiye ettiği bir krepçi. Vino – Vero çok geniş bir şarap kavı aynı zamanda lezzetli atıştırmalıkları olan bir şarap evi. Bazı şarap evlerinde yiyecek bir şey bulamıyorsunuz peynir tabağı dışında – bu yüzden ben burayı diğer ziyaret ettiklerimden biraz daha çok sevdim.

Copenhagen Coffee Lab ve Simpli Coffee, şehirde pek çok şubesi olan, kahvesi ve hamur işleri leziz, gün boyu keyifle çalışabileceğiniz güzel ortamlar sunan cafeler.

En uzun süre kaldığımız ve benim vakit geçirmek için favori Lizbon semtim olan Principle Real ve bu bölgedeki favori adreslerimden ayrıca bahsedeceğim. Ne tatlı ki, birlikte Kaş’ta seyahat ederken bulduğumuz şahane ev de Principle Real’deydi ve onun resmi süreçleri tamamlayıp o Kaş’ta beğendiğimiz evi satın alması da benim Portekiz’de geçirdiğim bu günlere denk geldi. O yüzden muhtemelen gelecek günlerde de en çok vakit geçireceğim semt de burası olacak.

Keyifle ve hayaller kurmaya devam ederek kalın!

Reklam

Lizbon Notları – En güzel Rooftoplar, Beyaz Kumların Üzerinde Danslar, Edepsiz Menüler, Leziz Kokteyller” üzerine bir yorum

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s