Evde Kal Günlükleri 8- Peki ya yaşadığım her şeyi gerçekten ben yaratıyorsam?

Okuduğum kitabı bitirdikten sonra koltuktan kalkıyorum. Evde oturulan bir gün için biraz fazla şık sayılabilecek kıyafetimle,  patates ve soğan dilimleri yatağında leziz bir somon pişiriyorum. Onun yanına buz gibi bira açıyorum. Ne dinleyeceğime kadar veremediğim her zaman yaptığım gibi, her telden playlist’im arka fonda çalıyor.

Created with RNI Films app. Preset 'Agfa Optima 200 Warm'

O sırada telefonuma düşen mesaja bakıyorum: “Bu gece sana içelim. ‘Bir şey’i olan kadınlara…”  Kadehimi  kendime kaldırıyorum. Yüzümdeki muzip gülümseme ise bugüne kadar hayatıma girmiş adamların bile tanımlamadığı o “bir şey”i şimdiden kadeh kaldırmaya değer gören adama…

sincerely-media-Z4TaPiC0lI0-unsplash

Evdeyim, tek başımayım ve hayat müthiş güzel. Sıra dışı hiç bir şey olmadan.

İnsanın hayatında açıklayamadığı bazı anlar vardır bazen, öyle bir anı yaşıyorum ve kendimi Truman Show’un başkarakteri gibi hissediyorum. Ürperiyorum. Ben tam olarak bunu dilememiş miydim 2020’ye başlarken? 

Oldukça hızlı ve hareketli bir sene olan 2019’u kapatırken yazdığım ve benim gerçekten çok sevdiğim yazılardan birinde kelimesi kelimesine şöyle demişim:

2020, sevdiğim insanlarla, üretkenlikle, bereketle, keşifle, (dileklerimi doğru dilemek için bu parantezi açmak zorundayım: tek eşli ve) aşkla, uzun zamandır yapmak isteyip de ertelediklerimi yaptığım günlerle gel bana. Mekanik bir akışa bağlamayacak kadar hareketli, ama kendime zaman ayırmamı engellemeyecek kadar huzurlu bir kıvamda ol. Her hücremle her anını hissederek yaşadığım, kalbimin cıvıldadığı ve hayallerimi gerçekleştirdiğim bir sene ol!

Ve bu yıl yazdığım ilk yazıdan bir kısmı paylaşıyorum:

Benim bu yıl kararlarımdan ilki evimi çok keyif aldığım bir alana dönüştürerek bir aidiyet bağı kurmak. Hayatımın değişik dönemlerine şahit olan blog okurları en çok pervasız ve aşık halimi seviyor biliyorum; ama ben hayatımın “aidiyet” içeren bir dönemine başlamak için çok heyecanlıyım. Bu yüzden blogta bol bol dekorasyon, arınma, düzen ve tarif yazısı okumaya hazır olun!

laura-chouette-Ki2IrEH1L_s-unsplash

Ben açık ve net biçimde şimdi evde geçirdiğim günleri dilemişim bu yıla başlarken. Tabii ki “bir virüs salgını çıksın, eve kapanalım, sokağa çıkmak yasak olsun” dememişim; ama bütün bunlar benim dilediğim her şey için gerekli ortam ve koşulları sağlıyor: Üretkenlik, uzun zamandır yapmak isteyip de ertelediklerimi yapmak, kendime zaman ayırmamı engellemeyecek kadar huzurlu günler, evimde daha çok zaman geçirmek ve bir aidiyet bağı kurmak.

Gülüyorum. Kahkahalarla gülüyorum. Kozmik bir şakanın ortasında gibiyim.

“Hedeflediğiniz sonucu bildirin, bunun nasıl olacağı konusunda talimat vermeyin.”

Created with RNI Films app. Preset 'Technicolor 2'

Spiritüel konularla ne kadar ilgili olduğunuzu bilmiyorum, ama böyle bir temel prensip var. Dileklerinizi dilerken, “bilmemkim bana aşık olsun, bilmemne şirketinde işe gireyim, şu olsun bu olsun.” gibi cümleler kurmamanız gerekiyor. Biraz daha derine inmeniz gerekiyor. Bunların olmasını neden istiyorsunuz? Asıl ulaşmak istediğiniz sonuç ne? Bolluk ve bereket içinde olmak mı, sevilmiş hissetmek mi, başarılı olmak mı, insanlar tarafından takdir edilip alkışlanacak bir iş yapmak mı? Dilemeniz gereken ne olması değil, varmak istediğiniz sonuç.

Nasıl olacağını akışa bırakmanız ve bu yolculukta başınıza gelen her şeye de kucak açmanız gerekiyor. Sitem etmeden, eleştirmeden.

Ben evde geçirdiğim günleri bütün şartlarıyla kabul ederek, hepsine kucak açarak, “Peki ya şimdi neler yapabilirim? Bu süreçten nasıl dibine kadar faydalanabilirim?” diye düşünerek karşıladım. Ve şimdi bir ayı devirmişken, dönüp baktığımda bunun benim 2020 yılı için dilediklerimi gerçekleştirmem için gerçekten müthiş bir fırsat olduğunu fark ediyorum.

Bana özgü bir durum değil bu; bu günler sizin de aslında hep yapmak istediğiniz bir şeyler için müthiş fırsatlar içeriyor aslında. Yıllardır “Zamanım yok.” diyip durduğunuz şeylere başladınız mı geçtiğimiz bir ay içinde?

Lütfen eski günleri özlemeyi ve Covid sonrası için sabırsızlanmayı şimdilik sakince bir kenara bırakın. Bu konuyu bir düşünün. Yoksa “yaratıcılıkla ve daha da tekamül ederek geçirebileceğiniz onca güzel günü kaybetmiş olduğunuzdan ötürü kendinizi bir budala gibi hissetmeyecek misiniz?”

Bu konulara ilgi duyuyorsanız ve gerçekten mantığınızı zorlayacak, inkar edeceğiniz, “Ne saçma kitap ya bu!” diyeceğiniz ve yine de bağımlısı olacağınız bir kitap serisi ile tanışmanızı tavsiye ederim: Kryon.

Keyifle ve birlikte-yaratarak ışıkla kalın!

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s