İş yerimin konumunun en büyük -daha doğrusu tek- avantajı havalimanına yakın olması.

İşten çıkıp 15-20 dakikada havalimanında olabilmeyi, cuma paydosundan birkaç saat sonra deniz havasını içime çekerek, midye dolmaları mideye indirmeyi çok seviyorum. Sezonda İzmir uçaklarının fiyatları Avrupa biletleri ile kapışırken, yarım gün çalışıp, hiç zorlanmadan promosyon öğle saati uçaklarını yakalayabilmeyi de…

Bu yüzden üçüncü havalimanını açılacağını, yılların Atatürk Havalimanı’nın kapanacağını öğrendiğimden beri, isyanlardaydım. Yeni havalimanına karşı da oldukça ön yargılıydım, hangi mantığa hizmetse “Sabiha Gökçen’e giderim daha iyi!” diyip duruyordum.

Sonra merakım, isyanımdan daha ağır bastı. Sezen klasiği; önlenemez bir merak duygusu!

Cuma akşam iş çıkışı Adana biletimi, Atatürk Havalimanı’ndan değil, yeni İstanbul Havalimanı’ndan aldım.

“Kar yağacak” haberleri ortalıkta dolaşırken, cuma akşamı trafiği her gün olduğundan beterken, burnumun dibindeki havalimanı yerine, İstanbul Havalimanı’na gitmeye kalkmak tam benlik bir hareketti. “Risk budur, macera budur, cumaya da bu yakışır!” diyerek kabin boy bagajımla iş yerine gittim.

Aldığım uçak bileti, Atatürk Havalimanı’ndan uçsam alacağımdan 200TL kadar daha ucuzdu. Bu yüzden “En kötüsü atlar taksiye giderim.” diyordum. Yeni havalimanına Hava.İst isimli shuttle’ların gittiğini öğrendim. (Sefer saatlerini şuradan kontrol edebilirsiniz.)

Bana en yakın durak olan Esenler Otogarı’na gittiğimde çok zorlanmadan otobüsümü buldum. Havataş’lardan farklı olarak nakit para geçmiyor, yanınızda İstanbul Kart olmasına dikkat edin. 18 TL ödeyerek, gayet rahat bir yolculukla havalimanına ulaştım.

Telefonumda yüklenmiş Netflix dizileri varsa ve çantamda kitabım eksik değilse, yolun uzunluğunu çok dert edenlerden değilim ben. Üstelik de yol düşündüğümden çok daha kısa sürdü. 1,5 saatte havalimanındaydım.

Yine de iş çıkışı gitmek yerine, sabah uçağı ile Beşiktaş’tan Hava.İst’e binerek, uyuyarak gitmek daha mantıklı olurmuş, buna karar verdim.

Havalimanı gerçekten devasa. Üstelik de yıllardır Atatürk Havalimanı’ndan ne kadar ilkel şartlarda yolculuk yaptığımızı gözümüze sokarcasına konforlu. Havalimanından çıkar çıkmaz bir curcuna, arabalar ve insan yığını içine düşmemeyi garantileyecek bir ön avlusu var.

Şimdilik uçuşlar o kadar az ki, benim gittiğim akşam yalnız iki uçuş vardı: İzmir’e ve Adana’ya, hayatımda gördüğüm en boş havalimanıydı. Bunun en büyük avantajı, şimdilik “sıra beklemek” diye bir şey olmaması.

Güvenlik sırası yok, check-in sırası yok ve hatta boarding sırası yok.

İkincisi bütün personel inanılmaz güleryüzlü ve yardımcı. Bu havalimanında özel bir ihtimam mı var, yoksa şimdilik yoğun olmadıkları için mi böyle, bunu zaman içinde göreceğiz.

İçi alışveriş merkezi havasında olacak gibi görünüyor, Boyner gibi kıyafet mağazalarından, kitapçılara dizi dizi dükkan kiralanmış. Ancak şu anda hiç biri açık değil.  Mini bir Ara Güler sergisi vardı, onu gezdim.

Çocukların oyalanabileceği oyun parkları, yolcuların yayılabileceği minderler olmasını da çok sevdim. Şimdilik puflarda uzanmış, önlerinde bilgisayarı açık cool kızlar ve kitap okuyanlar vardı. Fakat bizim toplumda bu puflar itici ve garip görüntülere de neden olabilir yakında. 🙂

Beni endişelendiren tek şey, havalimanının büyüklüğünün olağan bir sonucu olarak, yürüme mesafeleri oldu. Öyle son dakika havalimanına giriş yapıp da uçak yakalamak pek mümkün olmazmış gibi görünüyor. Havalimanının kapısından, uçuşumun olduğu kapıya varmam, yaklaşık 5.000 adım yaptı. Yürüyen bantlar da var evet ama yine de yorgun argın bir seyahatten dönmüşken, iş çıkışı yorgunluğuyla tatile gitmeye çalışırken,  hasta ve halsizken, bünyede geriye kalan üç gram enerjiyi de tüketebilir.

Dönüşte Atatürk Havalimanı’na geldim. Uçağım bir saat rötarlı kalkmışken, uçaktaki bir çocuk bütün yol boyu bağırmışken ve ertesi gün işe gidecekken, uçak indikten beş dakika sonra taksiye binebilmek, yarım saat sonra evde olmak çok güzeldi. Sanırım Atatürk Havalimanı kapandığında, ne yazık ki bu hız ve pratikliği de kaybetmiş olacağız.

Şu anda çok fazla uçuş olmasa da, olan uçuşların uçak biletlerinin fiyatları gerçekten çok uygun. Aklınızın bir kenarında olsun.

Keyifle ve keşifle kalın!