Yeni yıl…

Kış mevsimi daha başlamadan, yaz için geriye sayanlardan olsam da, Noel ve yeni yıl süreçlerini çok seviyorum.

Işıklarla süslenen binalarla şehirler güzelleşiyor, herkes kendisine dair yeni kararlar alıyor, biraz daha umut ve yaşam dolu oluyor. Çam ağaçları, süsler, tarçınlı kurabiyeler, mumlar, çanlar ruhumuzu şenlendiriyor. Hediyeler paketleniyor, ağaçlar süsleniyor. Piyango biletleri alınıp hayaller kurulmaya başlanıyor. Yılbaşı gecesi bütün sevilenlerle birlikte olunamayacağı için, bir ay boyunca erkenci yeni yıl partileri yapılıyor…

Avrupa’da Noel sebebiyle bunların dozu biraz daha fazla oluyor tabii. Bir de sıcak şarap kokuları ve Noel pazarları ekleniyor çünkü.

Biliyorsunuz, bu sene de Noel ruhunu içimize çekmek, yeni yıl kararlarımızı sıcak şarap eşliğinde almak için Berlin’deydik.

Kasım ve aralık ayında yolu Berlin’e düşenler / düşecekler için, Noel ve yeni yıl ruhunu tüm hücrelerinize doldurmak için yolunuzu düşürmeniz gereken adreslerle karşınızdayım:

1- TJ Maxx – Alexanderplatz

Bu dönemin olmazsa olmazı hediyeler. Hem kendinize, hem sevdiklerinize…

Berlin’de pek çok havalı tasarım butiği ve alışveriş caddesi var tabii ki, ama en ucuza en iyisini alabileceğiniz, Amerika’ya gidip outlet talanı yapmışsınız gibi hissettirebilecek adres Alexanderplatz’daki TJ Maxx.

Ben mayıs ayından beri alışveriş rejimindeyim malum. Bu süreçte hiç alışveriş yapmadan her gün farklı kıyafet giyebilecek kadar çok kıyafetim olduğunu fark ettiğim için, bu rejimimi de sürdürmek konusunda oldukça kararlıyım. Burası, bu süreçte irademi en çok zorlayan yer oldu. Yalnızca bir jean alıp çıkmayı başardım, geride bıraktığım yeşil süet çanta hala burnumda tütüyor. O yüzden buradan daha fazla bahsetmeyeceğim. 🙂

2- Alexanderplatz Weihnachtsmarkt

Weihnachtsmarkt, Almanca “Noel pazarı” demek. Almanya’nın her şehrinde ve hatta kasabalarında bile bu dönemlerde mutlaka weihnachtsmarkt kuruluyor. Hepsinde dizi dizi noel süsleri, kurabiyeler, takılar, şallar, seramikler, camdan objeler satılıyor. Ama tabii bunları yalnızca alışveriş yapmalık yerler olarak düşünmeyin. Asıl amaç sıcak şarap içmek, leziz krepler ve sosisler yemek, Noel ruhu yaşamak.

Noel pazarlarının bazılarında çocuklara yönelik atlı karıncalar var, bazılarında devasa dönme dolaplar, bazılarında çeşitli gösteriler sergilenen sahneler, bazılarında canlı müzik etkinlikleri, bazılarında buz pateni pistleri var.

Alexanderplatz’daki Noel pazarı, merkezi olduğu için günün her saati kalabalık olanlardan. Sokakta yürürken, üşüyünce hemen bir bardak sıcak şarap (“Glühwein”) kapıp içinizi ısıtırken, keyifli müzikler eşliğinde buz pateni yapanları izleyebileceklerinizden… Ve tabii Berlin’e dair en sevdiğim şeylerden biri olan currywurst yemeyi de ihmal etmeyin!

3- Gendermarenmarkt Weihnachtsmarkt

Annemle benim en sevdiğimiz Noel pazarı.

Bu dönemde, akşamları şehirde en uzun kuyruk, bu pazarın önünde oluşuyor. İçeri giriş çıkışları kontrol altında tutabilmek için 1 euro’luk sembolik bir giriş ücreti alınıyor.

İki ucundaki tarihi binalarla, alanın tam ortasında çeşitli gösteriler sergilenen sahnesiyle  ve Noel’e uygun aksesuarlar giydirilen heybetli heykelleri ile çok keyifli bir ortam sunuyor.

İçeri girip tam bir tur atana kadar her karşınıza çıkan yerden bir bardak Glühwein alırsanız, turunuz bittiğinde çoktan yeni yıla girmiş olduğunuzu düşünmeye başlıyorsunuz. 🙂

4- KaDeWe

Seyahate çıkıp, AVM gezenleri her zaman küçümseyenlerden olsam da, Berlin’e ne zaman yolum düşse aklımda Sabahattin Ali’nin Kürk Mantolu Madonnası, mutlaka KaDeWe’ye bir uğrarım.

KaDeWe, ürün seçimi ve ürün teşhir etme konusunda, AVM’lerin üstadı diyebiliriz. Satılan her şey çok zevkli olduğu gibi, bunların teşhir edilme biçimleri de çok güzel.

Asıl güzel olan kısmı ise, en üst kattaki yemek kısmı. Yemek katı diyince aklınıza gelen yağ kokan, çirkin sandalyelerin yan yana dizildiği yerleri unutun. Çok şık bistrolar düşünün. Devasa karidesler yenildiğini, şampanyaların buz kovalarında dizildiğini, sosislerin cızır cızır piştiğini, Alman biralarının bardaklara dolup boşaldığını düşünün.

KaDeWe, hangi mevsim olursa olsun, Berlin’e gitmişken mutlaka uğranması gereken adreslerden biri. Özellikle Noel zamanı, vitrin tasarımları ve her katta oluşturdukları konseptler muazzam güzel oluyor.

Ayrıca şu güneş gözlüğüne de aşık oldum. Küba’ya Tokyo’ya filan gitmeden önce mutlaka edinmeliyim!

 

5- Sony Center

Sony Center’da akşamları her saat başı, bir ışık ve dans gösterisi yapılıyor. Zaten plazanın ortasındaki avlu, herhangi bir gösteri yapılmasa bile devasa ışıklı çanı ve aydınlatmaları ile masalsı ve görkemli bir ortam sunuyor.

Sahneye yerleştirilmiş disco toplarının üzerine vuran ışıklar ve sahnede yapılan dans gösterisi eşliğinde çıkan baloncuklar gerçekten masalsı bir ortam yaratıyor. Bu avluda bir çok restoran da var.

Sony Center yakınlarında kurulan minicik bir weihnachtsmarkt da var bu arada. Kocaman plazaların arasında, bu Noel pazarı yedi cüceler için yapılmış bir alan hissi vermesi de çok eğlenceli.

Tabii iki gün boyunca onlarca bardak sıcak şarap içip, yüzlerce çam ağacı ile poz verdikten sonra, akşamları da ısınmak için kanyakları yuvarlayınca, daha yılbaşı gelmeden, çoktaaaaaan 2018’e başlamış gibi hissediyorum ben.

Hala piyango bileti alıp hayallerinizi kurmadıysanız, bu sizin için yapılan son çağrıdır. 2017’yi ka-pa-tı-yo-ruz! Ve 2018 muhteşem olacak!