Ghosttrack – Jan Blomqvist

Bu hafta boyunca en çok dinlediğim şarkı oldu. Gerçekten seksi ritminin yanı sıra, son zamanlarda çok kafa yorduğum “beklentiler” konusundaki sözleri de çok güzel.

“Like killing your lover and feeding all the illusions instead.”

Gin Tonic:

Her zaman her yerde en sevdiğim. Kötü olma, hayal kırıklığına uğratma ihtimali yok. Geceye dair her şey belirsizken, garantili parça.

Hayatınızın Kararı:

Talat Kırış’tan hayat tercihleriniz hakkında sorgulatacak, izlerken gözlerimin dolduğu bir TEDx konuşması. İstediklerinizi yapmak için başınıza kötü bir şey gelmesini beklememek için, gerçekten ne istediğinizi bir kere daha sorgulamak için, harekete geçmek için izlenesi.

“Hiç bir tercih yaşamın karşısında olmamalı.”

İsa:

Saçlarım delirdiğinde, çok cansızlaştığında, biçimini kaybettiğinde kesimiyle harikalar yaratan kuaförüm. Saçımın boyunu kısaltacağı zaman, önceden bitki çayı ile sakinleştirmesine bayılıyorum. Kendisine Makas Merkez’den ulaşabilirsiniz.

İçinde Petra Coffee corner’ı olan bir kuaför ve iyi saç kesiminin bir kadının ruh hali üzerindeki etkilerini detaylandırmaya gerek yok sanırım.

Justhype:

Yeni keşfettiğim Londralı marka. Crop sweatshirtleri ile neşeli sırt çantaları favorilerim.

Kase No.16:

Dekorasyonu çok keyifli, günlük çorbaları leziz. Özellikle trüflü patates çorbası son zamanlarda içtiğim en iyi çorbaydı.

Mekanın adı da rasgele değil, menülerinde tika masala’dan mantıya ve çok sağlıklı seçeneklere kadar  çeşit çeşit kase var. Ne yiyeceğime karar veremediğim zamanlarda, keyifle yolumu düşürdüğüm adreslerden.

Klein:

Gece dans etmek için vazgeçilemeyen adresimiz. Çalan müzik ve içerideki kitle değişken olsa da, ikisi de her zaman ortalamanın üzerinde olduğu için dönüp dolaşıp gittiğimiz adres.

“Klein” denildiği anda yüzüme muzip bir gülümseme yerleşmesine sebep olduğu için benim için artık çok daha anlamlı.

Luna:

Evimin yaramazı, eve giren her erkeğin aşığı, son zamanlardaki ev partilerinin en yorgunu. Kendisine gösterilen ilgiyi zaman zaman kıskandığımı itiraf etmeliyim.

Maçka Parkı:

Hava sıcaklığı birkaç derece artıp, güneş yavaştan kendisini göstermeye başladığı anda, Blush’ımızı alıp örtümüzü çimlerin üzerine serdik.

Havalar güzelken, İstanbul’da yapılabilecek en güzel şeylerden biri bence piknik. Mekanlarda sıkışık masalarda oturmak yerine, çimlerde uzanarak sohbet etmeye ne dersiniz?

Anadolu Yakası’nın Caddebostan sahili varsa, bizim de Maçka Park’ımız var.

Missha:

Fiyat – performans karşılaştırmasında en başarılı kozmetik markası. Saç maskesini ve şu yüz peelingini şiddetle tavsiye ediyorum. Gerçekten mucizeler yaratıyorlar.

Mojito:

Sevgili Ertem’in en lezzetlilerini yaptığı mojito partiler artık gelenekselleşen etkinliklerimizden biri oldu.

Sonuncusunda ev dolup taşarken, kahkahalarımız da hiç bir yere sığmıyordu. İçtiğim en iyi mojitoların kendi evimdekiler olmasına bayılıyorum.

Naif:

Evim ile işim arasındaki mesafe oldukça uzun olduğu ve her gün iki saatim yollarda geçtiği için, onun dışındaki zamanlarda taksiye bile binmeme gerek olmayan, yürüyerek gidebileceğim semtlerde takılmayı tercih ediyorum artık. Ne şanslıyım ki, Teşvikiye ve Akaretler bu konuda çok fazla seçenek sunuyor.

Bu yüzden Karaköy’e uzun zamandır gitmemiştim. Naif’in mezeleri de etli yaprak sarması da hala leziz. Güzel mezelerle rakı içmek için hala iyi bir seçenek.

No Fish Today:

Akaretler’deki nefis konumu ve oldukça geniş bir mekan olması artıları. Hiç bir şeyi tek başına “olağanüstü / mutlaka denenmeli” olmasa da, günün boyunca her ruh halimize kucak açması, hem sabah kahve içmek için, hem akşam dans etmek için gidilebilmesi sebebiyle favorilerimiz arasına giren mekanlardan.

Ogunfest:

Anlatılmaz yaşanır gecelerden biri.

Evinizde en sevdiğiniz arkadaşlarınızdan biri ve eski sevgiliniz ile bira içiyorsunuz. Eski sevgiliniz ile her şey yaşanmış bitmiş, artık yakın arkadaşsınız; ama sonuç olarak adı eski sevgili. O sırada yeni kırıtığınız geleceğini haber veriyor.

Tipik davranış kurallarına göre hareket edildiğinde ne olur?

Ortada yanlış hiç bir şey olmasa da, bir panik yaşanır. İkisi aynı ortama sokulmak istenmez. Herkes gerilir, gecenin bütün tadı kaçar.

O gece benim bunun aksini deneyimlemekten çok keyif aldığım bir gece oldu. Hayatımdaki insanların, tipik “doğru ve yanlış” kalıplarına saplanıp kalmadıklarını, saçma anlarda bile ne kadar çok eğlenebildiklerini bana gösterdiği için çok anlamlı bir geceydi.

Her konuda kurallarımızı kendimizin belirlediği bir yaşam biçimine hala inanıyorum. Bu aralar her geçen gün biraz daha!

Papyon: ❤ (Daha fazla açıklamaya gerek yok bence.)

Parti:

Sevgili Aykut’un doğum günü partisi her bir detayıyla çok keyifliydi. Evdeki kızların sırayla geyşa olup shot dağıtması; barmenimizin yaptığı kokteyllerin meyve suyu içiyormuş hissi verirken saat daha 21:00 olmadan hepimizin sarhoş olması; yatak odasındaki alternatif partiler; muzurluklar, danslar, kahkahalar…

Ertesi sabah kahvaltıda buluşulduğunda, “Oha, yine efsane bir geceydi.” diye gecenin parçalarının birleştirilmeye çalışılmasının güzelliği.

Romantik Hareket: Seks, Alışveriş ve Roman

Alain de Botton’un bu kitabı, ilişkiler hakkında okuduğum en güzel kitap. Kendinizi daha iyi tanımak için, ilişkilerinizde saplanıp kaldığınız hataların yüzünüze vurulması için, bir türlü mantığını çözemediğiniz çelişkilere tamamen dışarıdan bakabilmek için mutlaka okunmalı. Roman biçiminde yazılmış bu kitapta, bir çiftin tanışmasından ilişkilerinin bitişine kadarki süreci okurken, aynı zamanda bir kenara not etme ihtiyacı duyacağınız analizlerle karşılaşıyorsunuz.

Kitaptan çok sevdiğim bir kaç cümle karşınızda:

Adına ilişki denilen aslında iletişimsizlik üzerine kurulu sahnelere de tanık olmuştu omasına ya, yine de tarif edilemez ölçülerde büyük, marazi hatta bayalığa varan bir tutkunun yaşanabileceği inancını hala içinde taşıyordu.

Romantik Enflasyon: Baştan çıkarılan tarafın karşısındakine göz kırpan bir tavırla kıt bir gelir sunması, bu yolla sürekli bir talep sağlaması. Bir çok hükümet ve aşık bundan nefret ettiklerini açıkça söyleseler de, doğru işleyen bir aşk ekonomisi için enflasyon kimi zaman çok faydalı olabilir. 

Aşkta güçlü olmanın yolu hiçbir şeyi umursamama yetisine sahip olmaktan geçer. Diğer alanlardan farklı olarak aşkta daha güçlü olan taraf, karşısındaki üzerinde hiç bir tasarısı veya beklentisi olmayan taraftır. 

Sinek Sekiz:

Muğla’da kurulu bir bağımsız yayınevi Sinek Sekiz. Önümüzdeki ay, yaz sezonunu açmak için Akyaka’ya yolumu düşürdüğümde uğramak istediğim adreslerden.

Aldığım kitabın paketine de, içinden çıkan şu mektuba da bayıldım.  Çok güzel kitapları var, göz atmanızı şiddetle tavsiye ederim.

Wake up:

Keyif dolu pazar günlerimize eşlik eden süt reçelli leziz pancake’lerin ve güzel kollu erkeğimizin gözlerini ışıldatan sosisli sandiviçlerin kaynağı. Günlerden pazarken yatakta güzel bir kahvaltı keyfi yapmak isterseniz, şiddetle tavsiye ediyorum.

Yoga: 

Bugün için planım. Uzun zamandır ihmal ettiklerimi – seramik, yoga, fotoğraf- minik minik yeniden hayatıma almayı umuyorum. Partileri ve uykusuz geceleri kötüleyecek değilim, hala “sorumluluk” yığınının altına gömülmediğimiz, hala çok eğlendiğimiz için gururluyum. Ama bütün bunlar arasında bir denge kurabilmek konusunda da hala umudum var.

Mutlu pazarlar! Keyifle kalın!