“Bu yaz tatile çıkabilecek miyiz acaba?”, “Alaçatı’ya gitsek nasıl olur?” gibi soruları arkadaş gruplarımızda son bir ayda defalarca birbirimize sorup durduk.

Bir grup tamamen çekimser kalarak, “Ben tatile çıkmayı hala çok riskli buluyorum.” derken, bir grup “Ben biraz daha evde oturursam akıl sağlığımı kaybetmeye başlayacağım. Hadi gidelim bir yerlere.” diyordu.

Böylelikle dört kişilik bir kız ekibi olarak, Veranda’nın açılışı için Alaçatı planı yaptık. Hem sahibinin yakın arkadaşımız olması, hem de her gittiğimizde çok eğlendiğimiz bir mekan olması nedeniyle bizim açımızdan yeni normal dönemde tatile çıkmak için harika bir bahane oldu Veranda Alaçatı’nın açılışı.

Açılışın yapılacağı hafta sonunda sokağa çıkma yasağı olduğu için, Veranda Alaçatı’nın da içinde bulunduğu Kairaba Alaçatı Beach Resort’a yerleştik. Böylelikle hiç sokağa çıkmamıza gerek olmadan, otelimizin sınırları içinde denize girebilecek ve Veranda’da eğlenebilecektik.

Sokağı çıkma yasağında bütün hafta sonunu İstanbul’da evde oturmak yerine, Kairaba Alaçatı Beach Resort’ta denize girerek geçirme fikri o kadar cazipti ki, “Ben tatile çıkmayı hala çok riskli buluyorum.” diyenler bile fikir değiştirdi. Biz dört kişilik yaptığımız planlarda bir anda dokuz kişi oluverdik.

Çok uzun zamandır görmediğim Adana’dan arkadaşlarım ve oldukça yakın kız arkadaşlarımla birlikte bir hafta sonunu aynı otelde geçirmek, lisede okul tatiline çıkmış hissi verdi. Geceleri uyuyanların kapılarını çalıp kaçma, kapısını kilitlemeyenlerin yataklarına bir anda on kişi yatma gibi tam lise kıvamında şakalaşmalar yapacak, Spice Girls dinleyip deli gibi dans edecek kıvama geldik. 🙂

Herkesin aynı otel kompleksi içinde kalması oldukça keyifliydi. Canı isteyen havuz başında takılıyordu, canı isteyen sahilde. Yorgun hisseden otel odasına geçiyordu. Kahvaltıda, akşam yemeğinde özel bir plan yapmaya gerek olmadan kesişiliyordu. Kalabalık bir arkadaş grubu tatil yapmak isterseniz, böyle bir hafta sonu tasarlamanızı şiddetle tavsiye ederim.

Hijyen konusu bu seneye kadar kimsenin tatile çıkarken birinci önceliği olmasa da, artık ilk sıraya yerleştiğinden anlatmaya bu konudan başlayayım: Otele girerken ateş ölçümü yapılıyor, kaldığınız süre boyunca da odanıza oda servis girmiyor. (Her gün odanın temizlenmesine, havluların değişmesine alışmış olanlar için zorlayıcı bir uygulama olsa da, hijyen açısından önemli bir detay.) Bütün personel sürekli olarak maske takılıyor. Bu otelde alan oldukça geniş olduğu için yabancılarla hiç sosyal mesafeyi bozacak şekilde yakın oturmanız gerekmiyor.

Diğer yandan dürüst olmak gerekirse, elbette ki tek başınıza evde oturmaya kıyasla daha büyük bir risk taşıyorsunuz, çünkü arkadaşlarınızla yan yana şezlonglarda güneşleniyor, aynı masada dip dibe yemek yiyor ve dans ediyorsunuz.

Kairaba Beach Resort: Yatay tasarlanmış taş bina oldukça zevkli bir mimari. Alt kattaki odalar biraz daha geniş ve bahçeli, üst kattaki odalar balkonlu. Kaldığınız otelin dekorasyonuna gerçekten önem verenlerdenseniz, bu otelin odaları sizi çok tatmin etmeyebilir. Taş binanın Alaçatı ruhunu sonuna kadar yansıtmasının aksine, odaların içinde bu ruha hiç uymayan tablolar, pirinç musluklar, Kütahya çinileri ve oldukça kitch pirinç abajurlar var. Diğer yandan odanın dekorasyonu ile ilgilenmiyorsanız, hiç otel kompleksinden dışarı çıkmadan, Alaçatı’nın en iyi denizlerinden birine ulaşabilme avantajına sahipsiniz.

Aynı zamanda yine otelin içindeki Veranda ve bu hafta sonu açılan Panayır ile hiç otele geri dönme derdi olmadan, yarın yokmuşçasına eğlenebilirsiniz.

Ben Alaçatı’da her zaman Hacı Memiş’te konaklamayı tercih etsem de, kalabalık bir ekip ile tedbirli biçimde tatil yapmak isterseniz burası iyi bir seçenek.

Alaçatı 11 Beach Bar: Eski Zio Beach, şimdi bu otelin içindeki bir beach bara dönüşmüş durumda. Hasır ağırlıklı dekorasyonu, sahilin ortasına kurulmuş barı ile keyifli bir ortam. Denizi güzel. Bütün sahil boyunca da şezlonglara servis yapıyor. Hafta sonu bütün gündüzlerimizi burada geçirdik, çok da keyif aldık.

Her gün Alaçatı’nın meşhur plajlarını dolaşmaya üşenirseniz, burası otel odanızın dibinde olması ve yiyip içtiğiniz her şeyi de oda hesabına ekletebilmenizi sağlaması ile pratik ve keyifli.

Veranda Alaçatı: Arkadaş gruplarımızda herkes farklı müzik tarzlarından hoşlansa da, hepimizin kesişim noktası 90’lar Türkçe pop.

Veranda Pera, uzun yıllardır “Hadi gidip kurtlarımızı dökelim.” dediğimizde İstanbul’daki vazgeçilmez adresimiz. Sevgili Özgür ve Yasin’in bütün mekanlarının hem konseptini hem de mutfağını çok sevsem de, tartışılmaz biçimde açık ara en iyi mekanları Veranda Alaçatı.

Sahilde kumların üzerine atılmış masalar, tepede minik ampuller, leziz mezeler, kumların üzerinde dans etmek bu sene beşinci yılını kutlayan harika bir konsept. Beşinci yılda Türkçe pop, rakı, mezeye masada dezenfektan eşlik etse de hala çok keyifli.

Gidenlere boşuna anlatıyorum, hala gitmeyen varsa bu yaz mutlaka deneyimlenecekler listesine eklesin.

Alaçatı planları yaparak kalın!