Kıtlık Psikolojisinden Uzakta Kaş Tavsiyeleri 2022

Shambala’da geçirdiğimiz günlerden sonra, bir sonraki istikametimizi Kaş olarak belirliyoruz. Transfer aracımızda Shambala’dan Kaş’taki otelimize doğru yol alırken, bir yandan ikimiz de gelen acil işleri yolda hallediyoruz, molalarımızda da güzel güzel sohbet ediyoruz. Benimkinin arada bir bana sarılıp öpmesi, ben çalışırken bana su ve kahve alıp gelmesi, anlattığım her şeyi oldukça ilgilenerek dinlemesi karşısında transferci abi “Kız, bu adam seni çok seviyor ha, kıymetini bil.” diyor.

Niyeti çok iyi biliyorum, ama bu tastamam benim “kıtlık psikolojisi” olarak nitelendirdiğim ve çok yaygın olan bir yaklaşım. Kıtlık psikolojisi tuzaklarını görmeye başlayıp, kendimi onlardan geri çekmeyi öğrenmeden önce gerçekten hakettiğimden çok daha azını bana veren iş ve aşk ilişkilerinin içinde yıllar geçirdim.

Zaten hayatımdaki bir adamın benimle ilgilenmesi; benim de onunla ilgilenmem gerekiyor; sevgiyle, ilgiyle ve ince düşünerek… Benim bakış açıma göre bu kıymeti bilinecek olağanüstü bir şeyden ziyade, zaten olmazsa olmaz bir temel. Bu eksik olduğunda üzerine inşa edilen her şey sallantılı oluyor. Elbette benimkiyle taksicinin gördüğünün çok ötesinde derin paylaşımlarımız, yaşamak istediğimiz hayata ilişkin ortak bir bakış açımız, inanılmaz bir çekimimiz, çok kısa bir süre içine sığdırdığımız müthiş anılarımız ve hislerimiz var – benim için gerçekten özel bir adam; ama taksicinin yalnızca o bana nazik ve ilgili davranıyor diye alışılagelmiş bir yaklaşımla “Kıymetini bil.” demesine tutuluyorum.

“Abi aşkolsun niye öyle diyorsun? Onun bütün turist tuzaklarından uzak durarak en güzel denizlerde yüzmesini, harika yerler görmesini sağlıyorum. İkimiz birbirimizi pek çok konuda mutlu ediyoruz, tek taraflı bir şey değil ki bu.” diye itiraz ediyorum. Hiç böyle bir çıkış beklemiyor. Önce duruyor sonra “Haklısın kızım, dil alışkanlığı işte. Ne güzel dedin be, hakikaten o da senin kıymetini bilsin. İkiniz birbirinizin kıymetini bilin.” diyor. Gülümsüyoruz, anlaşıyoruz. Beş dakika geçiyor, “Valla hani biz çok çift taşıyoruz ya, genelde kadınlar adamlara şunu ister misin bunu ister misin diye soruyor, adamlar hiç bir şeyden memnun olmuyor, telefonlarıyla uğraşıyor filan ya. O yüzden değişik geldi, yabancı olduğu için mi farklı seninki?” diye soruyor.

Gülüyorum, Kaş’a varana kadar ona, kadınların bekar olduklarında kendilerini eksik hissetmelerine yönelik bir yaklaşımla, sürekli olarak “ellerindeki en vasat adamın bile kıymetini bilme” sorumluluğu ile yetiştirilmesinin sonucunun bu olduğu; herkesin kendi kıymetini bilmesi gerektiği şeklindeki yaklaşımımı ona açıklıyorum. Çok fazla enerji yasaları gibi spiritüel kısımlara girmemeye çalışarak…

Benimki ne tartıştığımızı anlamaya çalışarak benden tercüme bekleyerek bana bakıyor, güzel gözlerine bakıp gülümsüyorum, “Yine onu hiç ilgilendirmeyen bir şeylere karışıyor ve sen ona laf anlatmaya çalışıyorsun değil mi?” diyor gülerek zeki bok. Hiç bir şey söylememe bile gerek olmadan saniyesinde yüzümden hoşuma gitmeyen bir şey olup olmadığını anlamasına gerçekten bayılıyorum. Kikirdeşiyoruz, sarılıyoruz, öpüşüyoruz, Kaş’a varıyoruz.

Kaş hakkında daha önce pek çok yazı ve rehber hazırladım. Şuradan hepsine göz atabilirsiniz. Bu sene Kaş bir yandan bildiğimiz Kaş’tı, yine hiç bir plan yapmadan özellikle orada olacağımız tarihi denk getirmek için herhangi bir çaba harcamaya gerek kalmadan, pek çok sevdiğimiz insanla kesiştik.

Diğer yandan bazı açılardan çok farklıydı. Gagarin ve No:11 gibi gitmeye çok alıştığımız, bizim için Kaş’ın vazgeçilmez parçası olan ve hep tıka basa kalabalık mekanlar oldukça ölüydü. Asla yer bulunmayan her restorana ve beach’e elimizi kolumuzu sallaya sallaya hiç rezervasyon yaptırmadan gidebildik. Bu konforluydu elbette; ancak diğer yandan yaşanan ekonomik buhranı en somut biçimde hissettiğim yer de Kaş oldu. Bu üzücüydü.

Bu sene Kaş’tan favorilerim:

  • Sardelaki‘de tam deniz kıyısındaki masayı kapıp, muhteşem bir deniz ve gün batımı manzarası eşliğinde oldukça lezzetli ve taze mezelerle benimkine rakı sevdirme operasyonu yaptık. Daha önceki senelerde çok daha favorim olan restoranlardansa, bu sene meze ve rakı için favorim Sardelaki oldu. Özellikle ara sıcakları çok lezizdi.
  • Yemek konusunda asıl favorimiz ise Zoka Street Food oldu. İki gece üst üste gidip, bütün menüsünü tattık ve ne yediysek bayıldık. Özellikle beğendili kalamar, karides dürüm, şeftalili levrek panzanella ve keçi peyniri ile servis edilen incir favorilerim. Deniz manzarası yok, sokak arasında salaş masalarda oturuyorsunuz. Oldukça küçük ve samimi bir mekan. Ama hem lezzetli, hem de farklı bir şeyler yeme beklentimizi sonuna kadar karşıladı. Bu seneki en iyi Kaş keşfim burası.
  • Denize girmek için klasiklerden Derya Beach her zamanki gibi iyi bir seçenek. Jack Nar eşliğinde başlayan günleri, yaktı voyn‘lar eşliğinde devam ettirdik. Happy hour saatinde Kaş’ta yapılabilecek en iyi şey senelerdir olduğu gibi bu sene de Derya’ya gitmek.
  • Tekne turu her Kaş’a gittiğimde tekrar tekrar yaptığım aktivitelerden, çünkü Kalkan hattında gezilen sahiller gerçekten çok güzel. Bu konuda hiç tereddütsüz tavsiyem Bermuda Boat – Engin Abi. Eşi çok güzel mezeler hazırlıyor ve tercihinize göre tavuk veya balık ızgara yapıyor. Hem oldukça temiz, hem müzik çalınmayan, hem de aşırı kalabalık hiç bir zaman olmayan bir teknede şahane koylar geziyorsunuz.
  • Gece eğlencesinin kalbi bu sene kesinlikle Loop‘ta atıyor. Gündüz de bahçesinde oturup kahve içerek çalışmak için çok keyifli bir ortam sunduğu ve gün batımı izleme açısı da güzel olduğu gibi, hava karardıktan sonra da DJ performansı başlıyor. Elektronik müzik sevenler için oldukça güzel bir adres. Nur Beach de otel müşterilerine gayet eğlenceli after party’ler düzenliyor.
  • Merkezdeki konumu ve mavi beyaz dekorasyonuna vurulup bu sefer Luvi Kaş‘ta kaldık. Oldukça lezzetli bir kahvaltı servis ettiler, odalarımız da yepyeni ve dekorasyonu da gayet güzeldi; ancak odadan daha check-out yapmıyorken, eşyalarımız her şeyimiz odadayken, sahibi ve işletmecisi olan kişiden “Kahvaltıya da inmediniz zaten, ödemeyi hemen yapmanız lazım.” şeklinde tuhaf bir telefon aldık. Bütün kredi kartı bilgilerimizin kayıtlı olduğu bir sistem üzerinden rezervasyon yapmışken ve henüz otelde de kalmaya devam ediyorken, bu kadar ödemenin peşine düşmelerini ve azarlar gibi bir üslupla telefon açmalarını açıkçası çok yakışıksız buldum. Bu yüzden tavsiye edeceğim bir otel olmayacak. Ben bir daha gidersem bu sene tercihim kesinlikle Nur Beach Hotel‘den yana olur, kendi plajı ve partisi olması gibi bonuslarla daha iyi bir seçenek olabilir gibi görünüyor.

Ağustosu bitirdik diye yazı bitirdik sanmayın.

Yazı mümkün olduğunca uzatarak kalın!

Kıtlık Psikolojisinden Uzakta Kaş Tavsiyeleri 2022” üzerine 4 yorum

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s