“Kız kıza tatile çıkacağız. Oradan oraya koşturmak istemiyoruz, ama çok sakin de olsun istemiyoruz. Akşamları otelde oturup sohbet ederek geçirmeyelim. Biraz hareket, bereket, hikaye dolu gecelerimiz olsun. Nereye gidelim?” 

Cevabım net: Kaş Kaş Kaş!

Ben daha önce Kaş’a hep erkek arkadaşımla gitmiştim. Çukurbağ Yarımadası’nda kendi plajı olan otellerde kalmış, akşam yemeği için şehir merkezine gelmiş, akşam birkaç kokteyl devirdikten sonra romantik saatler için otele geri dönmüş; keyifli ve olaysız günler geçirmiştim.

Bu sefer ise bambaşka bir Kaş deneyimledim. Çok eğlendim, çok içtim, çok dans ettim, Kaş’ı çok sevdim.

Kız kıza tatil için Kaş harika bir istikamet çünkü;

Transfer organizasyonu ile hiç uğraşmıyorsunuz. 

Çeşme’den ve Bodrum’dan farklı olarak transfer ve ulaşım derdi kesinlikle yok. Şehir merkezinde bir otelde kalırsanız, her yere yürüyerek çok çok on beş dakikada ulaşabiliyorsunuz. Otele dönmek isteyen istediği an dönebilir, sabah uyanan diğerlerini beklemeden plaja gidebilir, gündüz herkes başka bir plajda bağımsız takılsa bile bir “Hadi!” mesajından on dakika sonra happy hour’da buluşulabilir. Tatillerde sürekli ulaşım organizasyonu yapmaktan sıkılanlar için Kaş harika bir istikamet. Çok pratik.

Harika tesadüfler yaşıyorsunuz. 

Son birkaç ayda Türkiye sahillerini bolca arşınlamış biri olarak şunu söyleyebilirim ki, en “biz” kitle burada. Her mekanda orada olduğunu bilmediğiniz arkadaşlarınızla karşılaşabilir, sima olarak tanıdığınız biriyle “Ben seni bir yerde tanıyorum, ama nereden?” muhabbetleri yaparken bulabilirsiniz kendinizi.

Biz tatile, eski iş yerimden çok sevdiğim bir arkadaşımla iki kız olarak çıkmıştık. İlk gecenin sonunda, bir yanımda eski iş arkadaşım, diğer yanımda ortaokuldan arkadaşım, karşımda da avukat bir arkadaşım vardı. Çok sevdiğim ve İstanbul’da kavuşamadığım kızlarla tesadüfen Kaş’ta toplanıvermiştik.

Bütün yakışıklılarla aynı mekanda eğleniyorsunuz. 

Ve gelelim kız kıza tatili en güzel yapan bir diğer detaya: Diğer sahil yerlerinde, gündüz plajda bir çocuk beğendiniz diyelim. Orada tanıştınız tanıştınız, bir daha başka yerde kesişmeniz oldukça büyük bir tesadüf sayılabilir.

Kaş’ta ise, gece gidilecek iki tane mekan var. Kokteylinizi yudumlarken, “Aaa şu adam çok hoşmuş ya.” dedikten sonra, o adamı boşverip kızlarla sohbetinize tam konsantrasyon geri dönebilirsiniz. Çünkü nasıl olsa gece yanınızda dans ediyor olacak o adam! Etmiyorsa zaten otel odasında televizyon izliyor demektir, direk pas geçebilirsiniz. 🙂

Bir akşam bir barda kadın veya erkek birisiyle sohbet ettiniz, birbirinize kanınız ısındı diyelim; hiç telefon numarası almaya, ertesi gün görüşelim diye organizasyon çabasına girmenize gerek yok. Nasıl olsa (Kaş’tan ayrılmadıysa) ertesi gün yine aynı mekanlarda karşılaşacaksınız. Her akşam aynı kişilerle dans ede ede, şahane arkadaşlıklar kurabiliyorsunuz. Biz iki kişi başladığımız Kaş seyahatinde, son gece yaklaşık on kişilik bir koloniye dönüşmüştük.

O yüzden özellikle sevgilisinden ayrılan kadınlar için en güzel reçete şu: Kız arkadaşlarınızı toplayıp, Kaş’a gidin. Flörte ve dansa doyacağınızdan emin olabilirsiniz.

Eğer erkekseniz de, siz siz olun, kız arkadaşınızı kızlarla Kaş’a yollamayın! Hemen daha iyi bir tatil planı patlatın ve onun aklını çelin. Benim daha ilk geceden iki kocam ve ayrıca İtalyan bir dirty dancing partnerim olmuştu örneğin. 

Ekonomik bir tatil yapıyorsunuz. 

Kaş ucuz mu yoksa pahalı mı ona bir türlü karar veremedik. İki meze ve birer duble rakıya İstanbul boğaz ayarında bir hesap ödedikten sonra, 35TL’ye okkalı gin tonicler içtiğimiz oldu. Bazı şeyler çok ucuz, bazı şeyler İstanbul ayarında.

Yine de hemen ardından Çeşme’ye gitmiş biri olarak şunu söyleyebilirim, Çeşme’de iki gün tatil yaparken harcayacağınız parayla Kaş’ta bir hafta geçirebilirsiniz. Çeşme ve Bodrum’a kıyasla oldukça ekonomik bir tatil yapacağınız garanti.

Herkesin tavsiye ettiklerine körü körüne bağlı kalmazsanız, harika keşifler sizi bekliyor. 

Diğer yandan, Kaş hakkında bazı şeylerin fazlasıyla abartıldığını, herkesin aynı yerlere gidip durduğunu, bazı mekanların hak ettiğinden fazla yüceltildiğini, bazı mekanlara ise haksızlık yapıldığını düşünüyorum. Herkesin “mutlaka şuraya gitmelisiniz” dediği bazı restoran ve plajlarda büyük hayal kırıklıkları yaşayıp, “Bu mudur yani?” dedik. Kaş tavsiyeleri arasında hiç adı geçmeyen bazı yerlere ise bayıldık.

Plaj ve restoranlardan detaylı olarak bahsedeceğim, hiç merak etmeyin.

Ulaşım ve konaklama tavsiyeleri ile başlayalım.

Kaş’a nasıl gitmeli? Kaç gün kalmalı? 

Ben giderken Akyaka’dan Kaş’a geçtiğim için çok pratik biçimde ulaşım sağladım. İstanbul’dan gelecekseniz, Kaş’a en yakın havalimanı Dalaman Havalimanı. Fakat sezonda Dalaman uçuşları, özellikle son dakikaya kalmışsanız oldukça yüksek fiyatlı.

Antalya ikinci seçeneğiniz, ancak buradan da yaklaşık dört saatlik bir karayolu yolculuğunu göze almanız lazım. Havalimanına gidişi de göz önünde bulundurursanız, epey uzun süren bir yolculuk. O yüzden Antalya havalimanı üzerinden ulaşım sağlayacaksanız, sakın yalnızca haftasonu için Kaş’a gitmeye kalkmayın. Tatilinizi biraz uzun tutun.

Biraz uzun dediysem de, siz çevresindeki diğer bölgeleri gezmeyecek ve yalnızca Kaş’ta takılacaksanız çok abartmayın. Bence Kaş için dört gün çok ideal. Daha uzun kalırsanız, aynı şeyleri tekrar etmeye başlayabilirsiniz.

Kaş’ta nerede kalmalı? 

Biz gitmeden önce bu soruyu, Kaş’a sık sık gidenlere sormuştum. En çok tavsiye edilen otel ve pansiyonların listesini aşağıda bulabilirsiniz.

Son dakikada plan yaptığımız için ve oldukça kalabalık bir haftasonunu seçtiğimiz için bu en çok tavsiye edilen otellerin hiç birinde yer kalmamıştı. O yüzden biz yine merkezde bulunan Guest House 7’da kaldık. İşletmecisi Neco süper tatlı bir kadındı, harika tavsiyeler verdi ve bize her konuda oldukça yardımcı oldu.

Keşfederek kalın!