Asıl istikametimiz Guatemala olsa da, aktarmaları boş geçmeyi sevmediğimizden uçak biletimizi aktarma duraklarımızda da biraz vakit geçirecek şekilde ayarlamıştık. Bu nedenle bir geceyi Panama’da geçirecektik ve herkesin şiddetle tavsiye ettiği otel olan America Trade Hotel’de bir gece kalmayı planlıyorduk.

Tam o günlerde Selina radarıma takıldı, kendisini hostel sınıfında konumlayan, kalabalık dorm’lardan suit odalara kadar her bütçeye uygun seçenekler sunan, tamamen gençlere yönelik yalnız konaklama opsiyonu sunmanın biraz adım ilerisinde yoga, gece hayatı ve cowork space sunan bir nomad tribe oluşturmayı amaçlayan bir konseptti. Oldukça merak etmiştim, o yüzden konaklamak için Panama’nın eski şehir merkezi Casca Viejo’daki Selina’ya rezervasyon yaptırdım.

İnanılmaz uzunluktaki uçak seyahatimizden sonra, Uber ile Selina’ya doğru yol alırken gördüğümüz şehir manzarası hiç iç açıcı değildi. Toplamda 500.000 kişilik nüfusa sahip şehirde, milyonlarca insanın yaşayabileceği sayıda, bariz bir şekilde para aklamak için yapılmış ve kullanılmayan devasa iş yerleri ve konutlar vardı. Kafanızı yolun bir tarafına çevirdiğinizde aşırı gösterişli ve dev binalarla karşılaşıyordunuz, diğer tarafında ise belgesellere konu olabilecek bir yıkıntı hayat vardı.

Yorgunluğumuz ile gördüğümüz şehir manzarası birleştiğinde “Bir şeyler yer, sonra yatar uyuruz, zaten sabah erkenden uçağımız var.” dedik. Çünkü şehir bizde hiç bir keşif motivasyonu uyandırmamıştı.

Derken Casco Viejo’ya (eski şehir merkezi) giriş yaptı aracımız. İnanılmaz güzel mimarideki küçük binalar, sokaklara asılmış ışıklar, yürüyen, yemek yiyen, kadeh tokuşturan insanlar şehre karşı iştahımızı arttırdı. Derken aracımız, kapısında upuzun içeri girmek için bekleyen bir sıranın olduğu yerde durdu. Evet burası Selina’ydı.

Kapıdan içeri girdiğimiz anda, bütün uçuş yorgunluğumuzu unuttuk. Müthiş zevkli dekore edilmiş bir ortamdı, şahane müzikler çalıyordu, check-inimizi yapan çocuk bizi suit odaya upgrade ederek, alt katta bir club, terasta da bir bar ve taco restoranı olduğunu açıklıyordu. Asansörde karşılaştığımız herkes inanılmaz güler yüzlü ve güzeldi.

Odaya girip valizlerimizi atıp, hemen hızlıca üzerimizi değiştirip, teras bara çıktık.

Buraya bir reklam arası, o akşam giydiğim şu efsane kimono Mushaboom Brand ürünlerinden biri. Çok yakında satışta.

Atıştırmalık bir şeylere eşlik eden Patron tekila ile hazırlanmış margaritam müthiş lezzetliydi. Sonra alt kattaki club’ı denedik. Ezberlerimizi bozar bir biçimde, terastaki bar, club’tan çok daha iyi bir kitleye sahipti ve daha hareketliydi. O nedenle tekrar terastaki bara döndük. O uçak yolculuğunun üzerine, saatlerce dans edeceğimizi söyleselerdi, muhtemelen “İmkansız” derdik, Selina bize bu motivasyonu sonuna kadar verdi. Bize yatak odamızdan hiç uzaklaşmadan, müthiş keyifli bir ortam sundu.

Ertesi sabah uçağımıza yetişebilmek için resepsiyondan bizi uyandırmalarını rica etmiştim, klasik biçimde telefonla arayacaklarını sanıyordum. Sabah kapının çalması ile uyandığımda karşımda kocaman gülümseyen aşırı güzel bir kadın, “Günaydın! Uçağınızı kaçırmayın.” diyordu.

Selina’nın organik ve müthiş kokulu şampuan ve vücut jelleriyle duşumu alıp, uzun zamandır içtiğim en lezzetli kahveyi içtikten sonra, Guatemala’ya yola çıkmaya hazırdım.

Lüks sayılabilecek hiç bir şey olmasa da, kesinlikle aşırı zevkli dekore edilmiş ve bütün ihtiyaçları karşılayan odaları ve ortak alanları, konaklayan genç kitlesi ve konseptiyle Selina bizi sonuna kadar tavladı. Bundan sonra hangi şehre gitsek, Selina var mı diye bakarız, diyerek ayrıldık oradan.

View this post on Instagram

A post shared by @zillosh

Nerelerde Selina olduğunu şuradan kontrol edebilirsiniz. Yatırım tavsiyesi olarak bile alabilirsiniz, bu harika konsepti yaratanlara ilişkin detaylar şurada.

Selina’da konaklamasanız bile, nerede Selina bulursanız mutlaka bir akşam üstü ziyareti yapmanızı şiddetle tavsiye ederim. Ki daha sonraki günlerde başka bir Selina’da daha kaldıktan sonra, benim açımdan Selina gerçekten bir lovemark’a dönüştü.

Suit odalarda müthiş bir uygulama olarak şu kola takılan bileklik aynı zamanda oda kapısını açıyor. Böylelikle yanınızda hiç bir şey taşımaya gerek olmadan, aynı odada kaldığınız kişiyle “Anahtar sende mi?” konuşmalarına hiç girmeden, elinizi kolunuzu sallaya sallaya bar, club serbestçe dans ederek gezebiliyorsunuz. Bu detaya da ayrıca bayıldım.