2018 Yazının Z Raporu

Vazgeçemediğim elbiselerin üzerine jean ceketler geçirmeye başladım. Sabahları biraz üşüyerek uyanıp “Yorganı artık çıkarsam mı?” diye düşünmeye de…

Yazın bittiğini kabullenmeyip donana kadar bronz bacaklarımı açıkta bırakan etekler ve elbiseler giymeye devam etmeyi planlasam da, eylülün de sonuna yaklaştığımız gerçeği apaçık ortada. İstemesem de bitiyor yaz.

Dönüp bütün bir yazı düşündüm. Geçtiğimiz senelerdekinden biraz farklıydı benim için. Avrupa’da festivallerin, adaların yolunu tutmadım. Duty free ganimetleriyle eve dönüp, minicik evimin kapasitesini aşan ev partileri de vermedim. İstanbul’da da alıştığımdan çok daha fazla haftasonu geçirdim.

IMG_8023.JPG

İstanbul’da havanın hala soğuk olduğu günlerde, sıcak havası ile meşhur memleketim  Adana‘ya çıkartma yaparak, doğup büyüdüğüm şehirde turist oldum. Hemen ardından İstanbul’da da Boğaz’a nazır bir yalıda turist bir gün geçirdim.

Deniz sezonunu İstanbul’dan deniz kıyısına göç eden bir arkadaşımın yeni hayatına ziyaret sırasında Akyaka‘da açtım.

Mayıs sonunda ne zamandır aklımda olan Ürdün’ün yolunu tutup Akabe, Petra, Wadi Rum, Amman‘da dokuz gün devirdim. 19 Mayıs tatilinde çölde olma geleneğim başladı kendiliğinden. Geçen sene Merzouga‘dan sonra bu sene de Wadi Rum.

Daha İstanbul’da yaz ruh hali yeni başlarken ben mayısın ortasında şaşırtıcı bronzluk seviyesine ulaşmıştım bile!

Bonjuk Bay, Lavanta Tarlaları, Salda Gölü (Saldivler), Çatalca’da Yoga kampı gibi yurtiçinde keşifler yaptım.

IMG_8854.JPG

İstanbul’da ev partilerinin merkezi benim minik evim yerine, Kuzguncuk’ta nefis manzaralı bir ev oldu. Havanın geç kararmasını fırsat bilip, iş çıkışlarında da üşenmeden Kuzguncuk yolu tuttum, spontane.

IMG_8836.JPG

Ruhsal bunalımlarımda arınmak ve azalmaya kafayı taktım. Sonra partilerken yeniden dağıldım.

Çok sportif günler geçirip sağlık abidesi olarak gezindikten sonra, flu saatlere sebep olabilecek kadar alkolle doldurdum vücudumu. Bir haftasonunu yoga kampında geçirip günde 12 saat yoga yaptıktan bir sonraki haftasonu günde 12 saat partilenen bir düğünün yolunu tuttum. Kurabileceğim en güzel dengenin bu olduğuna karar verdim.

Çok sevdiklerimin hakkımda açtığı bahisleri gülerek dinledim. Milyonlarca story yükledim. İstanbul’da olduğum neredeyse her sabah 6:30’da uyanıp işe gittim. Uyanamadıklarımda ve uyansam da yatağı terk etmemek için güzel sebeplerim olduğunda, taksiyle iş yerime ulaşmaya çalışırken, taksimetredeki rakamlardan gözlerimi özenle kaçırıp, bir daha asla evimle işimin bu kadar uzak olmayacağı konusunda kendime içten sözler verdim.

Kendi davranışlarımı, geçmiş ilişkilerimi çok didikledim, mütemadiyen “aydınlandım.” Sonra Birdy ve Klein Garten’da çok dans ederek aydınlanmalarımı dans pistlerinde unuttum. Beynimle birlikte! Kabaca bir hesapla 294 bardak gin tonic, rakı ve bira tükettim. Şarapları sağlığa faydalı diye hesaba katmadım. Sonra bunları nötrlemek umuduyla, yaklaşık 40 saatimi spor salonunda geçirdim.

Yaz mevsiminin uçarılığına inat, aynı güzel kollarla sarmalandım. Aynı insanın beni bu kadar uzun zaman sonra bile bu kadar çok heyecanlandırmasına şaşırarak ve buna bayılarak. “Böyle bir şey gerçekten mümkünmüş!” diye düşündüm keyifle.

Ve başka bir planın olmadığı her haftasonunda koşa koşa Teos’un yolunu tuttum. Babamın bizim için yarattığı cennette, annemin muazzam lezzetleri eşliğinde denizin keyfini sonuna kadar çıkarttım.

 

IMG_8654.JPG

Ne zamandır aklımın bir kenarında olan Aşk Peşinde Masallar‘ı yazmaya başladım. O kadar güzel tepkiler ve yorumlar aldım ki, gelen her mesajı en az yüz kere okudum, çok teşekkür ederim. Bu aralar biraz ihmal etmiş olsam da devamı gelecek söz veriyorum.

Her yaz biterken biraz hüzünlenirim ben. Sonbahar çocuğu olmama rağmen, her zaman en sevdiğim mevsim yazdır. Eylül başladığında mayısın hayalini kurmaya başlarım. Yine de önümüzdeki kışı sevebileceğime dair içimde bir umut var.

Birkaç hafta sonra 32 yaşımı dolduruyorum. Yapmak, görmek, keşfetmek, yaşamak istediğim daha o kadar çok şey var ki! Ve hala 30’lu yaşları o kadar kendime yakıştıramıyorum ki! O yüzden bu sene de bir kere daha 29 yaşına girmeyi planlıyorum. 🙂

Devirdiğim bu yaza eşlik eden herkese kocaman teşekkür ederim.

Yepyeni bir sezon başlıyor. Yeni kararlar almak, değişiklikler yapmak için harika bir vesile.

Ben on yıldan uzun süredir hep benimle olan kahküllerimden vazgeçmeye karar verdim.

Siz bu sonbaharda hayatınızda neleri değiştirmek / ertelediğiniz neleri yapmak istiyorsunuz düşündünüz mü? Hadi güzel bir kahve hazırlayın kendinize, bir kağıt kalem alın elinize, biraz hayal kurun.

Sonbaharın harika olacağına inanarak kalın!

 

 

2018 Yazının Z Raporu” üzerine bir yorum

  1. Derya dedi ki:

    Her gun duzenli olarak seni okumaya karar verdim mesela.dogdugum sehirden h.icileri ayrilip h sonlari onunla buluşmaya hala bozugum,tayin istedim geri cevrildim.yilmayacagim.tasindim,babami cok ihmal ettim, her ne kadar toprağın ustunde degilse bile bastığı heryeri cennete ceviren bir insandi.rahmet okuyorum her an.yuksek lisansa basladim lakin is ile beraber asiri zorlayacak.isi bırakmayı istiyor ancak parasiz bir halt olamayacagi icin bu uhtemi sayisal çıkıncaya kadsr erteliyorum.kendimi yalnizlastirmamak istiyorum,zamanimi cok bos harcadigimdan beri ki bu sonsuz bir zamani temsil ediyor..daha icime donmek daha cok kitap okumak niyetindeyim.bir film izleyip hayatimin degismesini bir kitap okuyup yeryüzünü degistirmeyi istiyorum.iflah olmaz baslayamama huyumu yok edip yeni baslangiclara anlam yuklemek istiyorum..ilhamlarin hepsinin tarafıma verilmesini de..enerjiniz hic bitmesin sezen, hep cok isteyin hep olsun:)

    Beğen

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s